47.
"yapmam" diyip yapanlar kervanına ben de katıldım. şimdi iyi ki yapmışım diyorum çünkü çok güzel bir anı kaldı. düğün sürecini gözümde çok büyütmüşüm, onu söyleyebilirim. aslında amaç aşkı kutlamak sadece. yok "en özel gün", "en şöyle gün böyle gün" diyerek insanları geriyorlar. herhangi bir özel gün işte başka bir farkı yok. mesela doğum gününüzde özeldir ya da terfi aldığınız gün de özeldir. onun gibi bişey. maksat birlikte eğlenmek. ben hayatta kutlanabilecek ne varsa kutlamalıyız kafasında biriyim. sorunsuz geçti mi düğün, tabii ki hayır. ama o kadar umrumda değil ki çünkü eğlendim ve biz düğün için kendimizi çok zorlamadık.
kendim nasıl rahat ve keyifli geçirdim bu süreci, hemen anlatıyorum. ilk olarak bütçemizi aşmadık ve düğün için abartı bütçe de ayırmadık. hem memnun olacağımız hem cebimizi yormayacak bir mekan tercih ettik. düğün mekanı konusunda popüler olanları değil kendi isteklerimi takip ettim. ben böceklerden çok korkan ve yaz mevsiminde bile üşümeyi başaran biriyim. kır düğününü de gerçekten hiç sevmiyorum, pek estetik bulmuyorum. salon düğünü de istemiyordum. bahçe içinde olan ama aynı zamanda kapalı olan bir mekanı düğün için tuttuk ve orada hem yine doğa ile iç içe hem de izole bir ortam yaratmış olduk. düğün şarkılarımı kendim ayarladım ve mekan ile bu konuda en baştan anlaştık, en ciddi olduğum konu buydu. Düğün playlistini şarkı sıralaması ile ilettim ve o sıraya göre çalındı. o gün yok evlilik videosu, yok dış çekim ek hiçbir şey sıkıştırmadım. düğün zaten yeterince koşuşturmalı farklı hiçbir şey ile kendimi germedim. bir firma ile araç konusunda anlaştık ve saat verdim. kuaför saati, ev dönme saati, mekana geçme saati hepsi belliydi ve dakik olmak çok işime yaradı. yemekli düğün yapmadık asla o kadar para vermem birilerinin doyması için . kendimiz aperatif yiyeceklerden oluşan minik paketler hazırladık ve masalara dağıtıldı. düğünde alkol yoktu, alkol de asla girmedi mekana çünkü kimsenin sarhoş haliyle uğraşamazdım.
çok farklı, cool, havalı bir düğün müydü? hayır tabii ki ama bence ortam zarifti ve tatlı, romantik bir düğün oldu. bu kadarı da bana oldukça kafi.
Gerçekten en güzel evlilik birbirimizi yormadığımız bir evlilik. Düğün ise evliliklerin sadece ufak bir parçası, evliliğin sadece bir günü. böyle düşünüldüğünde düğün için bu kadar yıpranmak ve yıpratmak çok mantıksız.
15 aralık 04:13
15 aralık 04:18
46.
ayrıca 1973 yapımı bir ömer lütfi akad filmi. başrollerini hülya koçyiğit, ahmet mekin, kamran usluer, erol günaydın, hülya şengül, ilknur yağız ve ışın işsever paylaşmış.
urfa'dan istanbul'a göç eden anasız babasız altı kardeşin öyküsü anlatılıyor. birbirine bağlı olan aile bireyleri parasızlık yüzünden birbirlerinden koparlar. en büyük kardeş halil kızları başlık parasına satar, yusuf kardeşini işlemediği bir suç uğruna kuyuya atmakta sakınca görmez, amcasıyla birlikte para gördükçe kendini kaybeder. zeliha kardeşlerine analık yapma uğruna sevdiği ferhat'a varmaz, abisine ve tüm bu olanlara baş kaldırır ancak yaşananları engelleyemez.
final sahnesi hariç çok başarılı bir film. bıçaklanan zeliha'nın nutuk atmaya devam etmesi ve kardeşlerini kolayca alıp gitmesi güzelim filme gölge düşürmüş. neyse ki habibe ve zeki kavuştu. zeliha ile ferhat'ta kavuşmuştur umarım. masum aşkları izlemek güzeldi. film (bkz: gelin) kadar ağır değil ancak yine bol bol saç baş yoldurtuyor. ayrıca izlerken karnınız acıkabilir. zeliha içli köfte, çiğköfte, lahmacun bir sürü yiyecek yapıyor ve onları satıyorlar. kavga sahnesindeki içli köfteler gerçek değildir umarım, yazık nimete...
filmde zebun sözcüğü çokça kullanılıyor, güçsüz demekmiş.
21 nisan 2020 19:24
22 nisan 2020 10:41
45.
Amacı : Kişinin tanıdıklarına “ Bakın , ben evlendim. Eşimi görün.” Deme şeklidir. Hazırlığı aylar sürer ki gelin kızlarımız bu durumda herşeye koşar , aile fertlerinden her tribi yerler, istediklerini yapmak yerine ortamın yumuşaması için kimse kırılmasın diye ne gerekiyorsa “adetlere göre” yapılır. Aile büyükleri çok iyi bildiğinden bu iyidir,şu iyidir diyerekten annelerin zevkine ama sorsalar gelinin zevkine göre çoğu şey alınır,yapılır. Genç kızlarımız başka hayaller kurmuşlardır. En havalı,gösterişli ama bir o kadar sade, en eğlenceli, unutulmaz bir düğün olmasını dileyerek aylar evvelinden yaptıkları hazırlıkların ortalama dört saatte hiç oluşunu izliyorlar. Düğünden bir gram birşey anlamayan taze grlinlerimizin imdadına fotoğrafçılarımızın aldığı kayıtlarla düğünüm nasılmış diye oturup izleye izleye duygulanıyorlar.
Not : Kızlar anı yaşayın, büyüklerin değil sizin hayaliniz gerçek olsun.
44.
Kırmızı kurdele takmadan, davul zurna çalmadan, maket pasta kesmeden, sadece sevdigimiz insanlarin olduğu, belirlediğimiz müziklerin çaldığı , insanların yiyip içtiği eğlendiği bir düğünüm oldu, iyi ki yapmışım ve iyi ki kimseyi karıştırmamışım işime. Çünkü onu da çağıralım, bilmem ne olmadan olur mu diyen çıkıyor elbette başta ama baştan net bir tavır koymalı çiftler. Sonuç; 1 ay geçmesine rağmen herkesin hala ne kadar sade, eğlenceli ve huzurlu olduğundan bahsettigi bir düğünüm oldu. Istemediginiz hiçbir şeyi yapmayın evlenirken süslüler, düğün de sizin nikah da sizin.
21 ağustos 2018 13:04
21 ağustos 2018 13:04
43.
Bu başlıktaki gönderileri okuyup uyuduktan sonra uykumdan 'çok yanlış yerde dünyaya geldim ben keske uzaylı falan olsaydım' diyerek sinir krizleriyle davul+zurnalı kız alma merasimi sebebiyle uyandım. Düğünlerden, kız alma merasiminden, halay çekmekten, takı takma töreninden, bele bağlanan kırmızı kurdeleden ve bunlar gibi birçok gereksiz gelenekten nefret ediyorum. İleride evleneceğim zaman düğün mevzusunu nasıl çözeceğimi bilmiyorum ve yaşama ihtimalim olan stresler beni şimdiden korkutuyor. Keşke aileler bir tanecik çocuğum demeyip gençlerin fikrine saygı duymayı başarabilecek olsalar ve insanlara bir şeyleri duyurmuş olmak için yapılan bunca gereksiz şeye gerek kalmasa.
42.
Önemli olan o gün eğlenmektir ama görüyorum ki her şeyde olduğu gibi bunda da çoğu şeyi millete hava atmak için yapıyoruz.
41.
Bile bile ladestir. İstemezsiniz senelerce saçmalığını ve gereksizliğini savunursunuz sonra bir bakmışsınız halay başı olmuşsunuz. Baskılara karşı koyanlara helal olsun ama.
40.
gelenekselliğin gençlerin başına açtığı büyük dert. siz istemeseniz de size karışan bir sürü kişi olacaktır. büyük konuşmamak lazım ama gerçekten büyük bir dert. yapacak olsanız sizin için önemli bir gün olduğu için her detayına siz karar vermek istiyorsunuz fakat sizden daha çok olaya dahil olmak isteyenler oluyor. bu durumda insanı her seyden soğutuyor. kendi kararlarınızı kendiniz verebilecek konumda olmasanız zaten evlenecek olgunlukta olmazsınız. kıskanç insanlarla uğraşmak ayrı dert, zevksiz insanlarla uğraşmak ayrı dert, memnuniyetsiz insanlarla uğraşmak ayrı dert. en iyisi yapacaksanız da yapmayacaksanız da kimseyi karıştırmamak. baştan çizgiyi çekmek. mümkün olur mu bilmiyorum. tek bildiğim insanlarla uğraşması bu kadar zorken bir de böylesi bir olayda insanlarla uğraşmak... şuan bunun düşüncesi bile beni yordu. samimiyetsiz insanlar, dost görünen düşmanlar, size aslında değer vermeyenler... liste uzar gider.
20 ağustos 2018 16:59
20 ağustos 2018 17:03
39.
Saçma ve gereksiz buluyorum. Akrabalarımın yüzde %80’inin adını bile bilmiyorum kaldı ki çoğunu sevmiyorum bile ve sırf eğlensinler iki göbek atsınlar diye dünya kadar para harcamak istemiyorum. O gelinliğin içinde saatlerce hapis tutulmayı, topuklu ayakkabı üzerinde saatlerce oynamayı, o kalabalığın o gürültünün içinde saatlerce durmayı düşününce bile ruhum daralıyor vallahi. Ayrıca en mutlu gün diye tabir ediyorsak neden çile çekiyorum? Saçı başı da geçtim, alt tarafı bir gün sürecek bir eğlence için bu kadar israf neden? Çalgıya, yemeğe, salona vs harcayacağım parayı gider balayı için harcarım ya da eşimle yurt dışına çıkarım, gezerim tozarım en azından bana katkısı olur. Tabii yapmak isteyen yapar saygı duyarım ama bir gün yaparsam bilin ki kafama silah dayanmıştır.
Ha, silah demişken... İş bir yerden sonra magandalığa da kayıyor. Gecenin bilmem kaçına kadar çalgı-çengi... Hasta olan olur rahatsız olan olur hiç mi düşünmüyorsunuz? Bir de silah sıkanı var ki o silahı alıp kurşunları tek tek topuğuna sıkasım geliyor. Çok pardon da öküz müsünüz acaba? Düğün yapacaksan kimseyi rahatsız etmeden güzelce yap.
Çok dolmuşum sanırım .d Düğünler beni geren israf olarak gördüğüm kutlamadır kısaca.
Edit: İşin bir de davetiye tarafı var. Sen davetiye seçersin, özenle araştırırsın heyecanlanırsın bilmem kaç tane bastırır para sayarsın ama davetli ne yapar okur birkaç kere sonra üzerinde tırnağı kesip çöpe atar ya da yerlerde sürünüp çöpe gider. Boşa para...
Edit 2: Bir de gelinliğini seçersin çok güzel, beğenirsin ama tuvalete çıkamazsın, yemek yiyemezsin. İşkence değil mi ya? Düşündükçe kafayı yiyorum, düğünüm olsa herhalde yarısında terk ederdim gördünüz evlendim hadi bana eyvallah diye .d.d
20 ağustos 2018 14:07
20 ağustos 2018 14:17
38.
Geçen yaz evlendim. Öncesinde de 4 sene kadar lüks düğünler yapan bir organizasyon şirketinde part time çalışıyordum.
Düğün yapmadan önce biliyordum ki düğün kelimesi gelin kelimesi yapılacak işin fiyatını en az bir 3 e 4 e katlıyor. Bendeki de öyle oldu tabii ki. Hikayem uzun, ama özetle birkaç tavsiye vereceğim ki kimse hataya düşmesin.
1. dugun.com’a çok inanmayın. Objektif değiller. Zamanım kısıtlı diye orada bulunan firmalara mecbur güvenmiştim. Boşverin. Sadece isimlere bakın sonrasını kendiniz halledin.
2. Her şey için ama heer şey için davetiyesinden salonuna ayakkabısına kadar, tanıdık bulup halletmeye çalışın. Evlenen kişilere danışın. İndirim almaya çalışın. Her şey ederinin inanılmaz üstünde. Gelinlik filan hadi neyse o da üstünde de, davetiyelere dekorasyona inanılmaz abartı fiyatlar biçiliyor.
3. Ben bahçeköy sarıyerde hint bahçesinde evlendim. Sakın orada evlenmeyin. Büyük pişmanlık. İnternetteki ve dugun.comdaki yorumlar hep subjektif.
4.makyaj saç için isim olan kişiler bulmanıza gerek yok. İşinin ehli olunca her zaman isim olunmuyor. İsim olmak isteyen olur. İsim de markadır, marka da ekstra gereksiz para.
Bunlara en güzel örnek, benim saç aksesuarımı ıspartalı bir instagram hesabı yapmıstı. Aynı model merictaninde de vardı. Meric tanin 300 dedi benim buldugum hesap 30₺ye yaptı. Enayi olmamak lazım.
Zor biliyorum. Ama ben hicbir zaman düğün yapmama taraftarı olmadım. Cunku insanın basına sürekli gelen bir sey değil ve bu kutlamanın aile ve arkadaslarla en layıkıyla yapılması gerektiğine inanıyorum butce musaade ettiği müddetce. Daha cok param olsaydı daha kaliteli bir sey yapardım