11.
neredeyse 8 yıldır peşimi bırakmayan ancak yavaş yavaş kesin çözüme yaklaştığım ve tecrübelerimi paylaşmak istediğim biricik hastalığım. biliyorum ki bu hastalıkla ilgili bana söylenen ve sinir bozan cümleler başkalarına da kurulmuştur ve ne yapacağını bilemeyen çok kişi vardır. kısaca yaptıklarımı okumak isteyenler sondaki maddeleri okuyabilir ancak onun öncesinde biraz içimi dökmem gerek bu başımın belası hastalıkla ilgili.
etrafımdaki kimsenin ve benim de konu hakkında pek bir şey bilmediğim lise son zamanımda yanaklarımın kırmızı kırmızı olması ve geçmeyen sivilce benzeri kızarıklıklarla başladı bende. egzama problemi zaten daha önceden de yaşıyordum ve sonra rosacea ile yüzümde de kendini gösterdi. tabi ben o zaman konu hakkında hiçbir şey bilmiyorum, yüzüm pul pul oluyor tüm nemlendiricileri sürüyorum faydasız, fondöten/kapatıcı asla kızarıklıkları kapatmakta işe yaramıyor ve daha bir sürü sinir bozucu problemler.
ben de herkes gibi birçok dermatolog gezdim, bilindik dermatologlara gittim, başta rosacea teşhisi koymuyordu bile bazıları, akne tedavisi uyguluyorlardı, bilindik merhemler... zaten ben bu kadar dermatologların hiçbir şekilde çözemediği ve çözmeye de yanaşmadığı bir hastalık görmedim. son 2 senedir okuduklarım ve yaptığım denemelerle öğrendiklerimi bana söyleyen bir doktor bile olmadı. yaklaşık 3-4 sene önce üniversitedeyken gittiğim doktor bana "rosacea'nın bir tedavisi yok, bununla yaşamayı öğreneceksin, stres yapmayacaksın" demişti, yaşadığım hayal kırıklığını hala hatırlıyorum.
neyse ki o günler geride kaldı. bunu tamamen tek başıma yapmış olmam da ayrı bir mutluluk benim için. ancak psikolojik olarak da aşırı derecede yıpranmış olduğumu söylemem gerek. konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan herkes, başta ailem olmak üzere, akıl vermeye çalıştığı için artık bir takıntı haline gelmişti. yazları yüzüm iyileşiyor, özellikle okul ve vize-final dönemlerinde artıyordu yüzümdeki problemler. bu yüzden her şeyi kendi stresime bağlamaya başlamıştım. yani kendini suçlama ve takıntılarla geçen karanlık bir dönem.
halbuki ne her şeyin stresle alakası var, ne de bu hastalık çözümsüz. bende gül hastalığının sadece tatlı bir kızarıklık olmadığını da tekrar söylemek istiyorum; rosacea, seboreik dermatit, ve hormonal akneyle birlikte yüzümde. en şiddetli zamanında yanaklarındaki kızarıklıkların içi iltihap dolup yüzünde turuncu öbeklerle gezmek zorunda kalmış biriyim.
yaptığım ve faydasını belirgin şekilde görüp yüzümü tamamen temizlemeye yaklaştığım şeyleri paylaşayım. öncelikle, bu hastalık ve genel olarak cilt hastalıkları herkes için farklı. yapmanız gereken şey: denemek, denemek, denemek! şu zamana kadar okumuşsunuzdur, rosacea her şeyden etkileniyor. soğuk duş, sıcak duş, çok sıcak hava, çok soğuk hava, rüzgar, baharatlı yiyecekler, çay-kahve... bitmiyor. ama hepsi herkesi etkilemiyor, veya farklı dozlarda etki ediyor.
öncelikle bilinmesi gereken:
yüzü temizlemek tabiki önemli, ancak bu kozmetik ürünlerle çözülebilecek bir problem değil. dışarıdan yapacağınız tedavilerin yanında yediğiniz içtiğinizin önemi en fazla. bende en büyük etkiyi yeme-içme alışkanlıklarımdaki değişiklik gösterdi.
bende etkili olan yiyecek-içecek yöntemleri şu şekilde:
1. okuduğum şeylere dayanarak her şeyi tek tek denemeye başladım. değişiklikleri tek bir değişken olacak şekilde denedim, yani bir şeyi değiştirip diğer şeyleri sabit tuttum ve yüzüme bir etkisi var mı, yok mu test ettim. bunları da birkaç gün veya 1 hafta süresince yapmaya çalıştım. örneğin bir hafta çay-kahve içmedim, sonra çay içmeye başladım ve yüzüme zarar vermedi, ancak kahve içmeye başlayınca yüzümü etkilediğini fark ettim. o yüzden kahveyi olduğunca azalttım.
2. her gün en az 1.8 -2 litre arası su içmeye başladım. normalde günde 2 bardak suyu bile içemezken farklı şekillerde kendime alıştırmaya çalıştım. sonuçta başardım ve yüzüme belirgin bir şekilde etkisini gördüm.
3. kesinlikle ama kesinlikle paketli atıştırmalık tüketmiyorum. ayrıca fırın ve pastanelerden içinde ne tür yağ olduğunu bilmediğim hiçbir şeyi yemiyorum. margarin ve içinde palm yağı olan ürünlerin yüzüme zarar verdiğini gördüm ve tamamen kestim. bu da deneyerek oldu. yani yine test etmeye dönüyor iş. bazı çikolatalar bu paketli ürünlere nazaran daha masum olduğu için çikolata yiyorum. bazısı dokunuyor. deniyorum ve bırakıyorum. bazıları da hiç zarar vermiyor, onu yemeye devam ediyorum.
4. benim için en zor olan şey bu oldu: peynir yemeyi bıraktım. süt ürünleri bazı kişilerin cildine ciddi anlamda zarar veriyor. peynir yemeyi kestiğimden beri yüzümde yeni tek bir sivilce çıkmadı, eski kızarıklık parçaları ve lekelerle, rosacea'ya hassas bölgelerle uğraşmaya döndü işim sadece. arada bir sütlü tatlı yiyorum, etkisini gözlemliyorum. ancak peyniri tamamen çıkardım diyebilirim.
kullandığım ürünler:
sabah:
1. saf gül suyu. sabahları yüzümü saf gül suyu ile siliyorum. tonik vb. ürünler kullanmıyorum, onlar kızarıklığı artırıyor ve hassasiyete sebep oluyor. en saf olanı bile.
2. hyaluronik asit serumu. bu ne kadar hayatidir bilmiyorum ama gerçek anlamda hassasiyetimi azalttığı ve nemlendirmeden önce yüze iyi geldiği için kullanıyorum.
3. cerave nemlendirici krem. her sabah mutlaka nemlendirici krem sürüyorum. bu kremi internetteki forumlarda çokça gördüğüm için denedim ve yanaklarımdaki hassasiyeti yatıştırdığını gözlemledikten sonra kullanmaya devam ettim.
4. güneş koruyucu. balkona da çıkacak olsam, pencerenin önünde de duracak olsam sabahları mutlaka güneş kremi sürüyorum. şu anda avene'in "eau thermale avene fluide 50+ teinte" adlı ürününü kullanıyorum, çok iyi veya kötü diyemem, bunu da denemek gerekiyor. ancak bu krem benim yüzümü yatıştırıyor.
akşam:
1. saf deniz tuzuyla yüzü yıkamak. bunu reddit'teki r/skincareaddiction başlığında ve internetteki rosacea ve seboreik dermatit forumlarında görerek merakla denemek istedim. hala deniyorum, denediklerini söyleyenlerin yüzündeki değişimi görünce kesinlikle denemek gerektiğini düşündüm açıkçası. iyot eklenmemiş deniz tuzunu suya katıp yüzümü onunla yıkıyorum, bir süre öyle bekledikten sonra da normal suyla duruluyorum. yakıyor ancak negatif hiçbir etkisini gözlemlemedim, denemeye devam.
2. clindoxyl jel. bunu tuzlu sudan yüzüm yandıktan sonra kullanmıyorum. bazen sabah, bazen yüzümü yıkadıktan sonra uzun bir zaman geçtiyse gece kullanıyorum. son gittiğim dermatolog tarafından yazılmıştı ve yanaklarımdaki çıkıntılı kızarıklıklara iyi geldiğini gördüm. etken madde olarak benzoil peroksit içeriyor.
3. cerave nemlendirici krem. geceleri de mutlaka yüzümü nemlendirmeye dikkat ediyorum.
son olarak önerilerim:
1. kullanılan ürünlerin içindeki etken maddeleri, asitleri bu dönemde daha çok öğrenmeye başladık ve takip edebiliyoruz. ben bunun için dediğim gibi reddit'teki r/skincareaddiction ve r/rosacea sayfalarını takip ediyorum. orada yüzüme benzer problemleri olan insanların kullandığı ürünlere ulaşabiliyorsam deniyorum. buralardan öğrendiğim birkaç serum ve krem var, onları da ulaştıkça deneyip tecrübelerimi paylaşacağım.
2. gördüğünüz gibi kullandığım ürünler çok az ve basit, o yüzden yüzünüzü gereğinden fazla hırpalamayın, yormayın, sürekli deneyin. yediğinizi içtiğinizi sorgulamakla başlayın.
yukarıdaki tüm alışkanlık değişiklikleri ve deneme-yanılmayla bulunan ürünler ve yöntemler benim yüzümü tedavi etmeyi başardı ancak hala süreç benim için devam ediyor. eğer bu hastalık veya benzer cilt hastalıkları geçirip kestirip atan dermatologlardan, paket paket cips yese bile yüzünde sivilce çıkmayan insanların ileri geri konuşmaları ve tavsiyelerinden benim gibi sıkılıp yıprandıysanız, lütfen kulak asmayın ve sadece kendinize odaklanıp size iyi gelecek yöntemleri bulacağınıza inanın.