13.
Son olaylarda erkek influencerlara tek kelime etmeyip, ses çıkarmayanları linç etmezken sadece kadın influencerlara laf edip onları linç ettirmeye çalışanların içinde bulunduğu grup.
Takipçi sayısı %90 kadın olan kadın influencerları hedef gösterip asıl konuşması gereken kişiler olan %90 erkek takipçili erkek influencer ve ünlülerin yok sayılması inanılmaz bı zeka geriliği göstergesi. Bambaşka bı şuursuzluk. Alayının da olaylar çok umrunda değildi. Sadece nefret ettikleri, haksız kazanç sağladıklarını düşündükleri, o yüzden de kendilerinden daha iyi hayatlar yaşadıklarını bildikleri kadın influencerları linç etmek için fırsat buldular fırsatı değerlendirdiler. Üzgünüm kabul etseniz de etmeseniz hakikat bu
12.
eskiden bu konularda uzunca yazardım ne var ki ben de insanım, yoruldum süslüler. şöyle ki kadın dediğimizde çoğunlukla bilincini özgürleştirmiş bireyler bekliyor ve toplumdan onları adeta ayrı düşünmeye kendimizi zorluyoruz. öte yandan kadın da toplumun bir parçası, hiçbir zaman ayrı düşünülemedi. yani nasıl ki z kuşağı eleştirisi getirdiğimizde onları daha önceki nesillere mensup olan anne ve babalarından ayrı değerlendirmek saçmaysa kadınları da yetiştikleri ailelerden, piştikleri ortamlardan, hayatına giren diğer bireylerden ve en önemlisi de erkeklerden ayrı değerlendirmek rasyonel değil. gönül isterdi ki her kadın kendini aynı seviyede yetiştirsin, aynı bilinç seviyesine sahip olsun. ilişkiler tereyağından kıl çekercesine kolaylıkla gerçekleşsin, hiç kimse birbirine kırılmasın, küsmesin. ama yeri geliyor, bir kadın olan annemize bile kırılabiliyoruz, kan bağımız olan kız kardeşlerimizi, kadın kuzenlerimizi anlamıyoruz. hepimiz farklıyız ve birbirimize karşı sabrımızın taşması son derece normal fakat kadın düşmanlığı karahindiba gibi bir üflediğinizde puf diye yok olacak bir olgu değil. yüz yıllar, nesiller boyunca ince ince işlenen, ataerki tarafından itinayla desteklenen bir kaleden bahsediyoruz. evet, tüm tükenen direncimize, biten sabrımıza rağmen bu düşmanlığı kırmak yine bize kalıyor. çünkü emin olun ortalığı karıştırıp sonra masum rolü oynayan erkekler bundan çokça faydalanıyor.(gizlinot: lol)
11.
En fazla örneğini bu sözlükte gördüğüm davranış biçimi
10.
Kadını insan olarak görmemek, objeleştirmek, sonra da kendi yarattıkları sistemin sonuçlarının acısını kadınlardan çıkarmaktır kadın düşmanlığı. Örneğin Çocuk bakmak kadına ataerkil düzen tarafından yüklenmiş bir cinsiyet rolüdür. Bunun sonucu olarak bir kadının mahkemede boşanma sonrası çocuğun velayetini alması daha kolaydır. Fakat büyük resmi göremeyen akıl yoksunu bazı erkekler bunun için kadınları suçlar ve baskı görenin kendileri olduğunu iddia ederler.
9.
Kadın öldürülse bile kadını suçlu çıkartmalarıyla arşa çıkmış düşmanlıktır.
8.
Özellikle de popüler sözlüklerde boy gösteren.
Ekşi sözlük te bir kullanıcıya rastladım. "bu yaratıklar..." diyor, "doğumdan itibaren insan kandırmaya programlandığı için kati suretle hiçbirine yüz vermem. Bu zamana kadar hiçbiriyle birlikte olmadım. Kendi varlığımı bunlarla kirletemem"
Bildiğin heteroseksüel ama seks yapmama yemini etmiş bir erkek kullanıcı bu. Kan dondurucu.
Benim bildiğim ben doğduğum zaman kimse bana çip falan takmadı. Yani takmış olsalar annem söylerdi. Hadi annem de kadın, kandırma programı yüklü onda desek... Babam da söylemedi. Normal doğum bi de benimki. Bu kadınları kim nasıl hangi teknoloji ile programlıyor arkadaş ya. İşletim sistemimiz ne acaba.
Bir insan kendisiyle aynı biyolojik özelliklere sahip bir kitleye nasıl "yaratık" der ben bu anlayış karşısında kitlenip kalıyorum.
Bizleri görür görmez kafasında üç sıfır geride başlatan adamların gözüne girmek için çabalayıp duruyoruz uzun süredir. Boşa koşuyoruz. Boşa paslaşıyoruz. Boşa gol şansı arıyoruz. Böyle durumlarda en iyisi maça çıkmamak sanırım. Hükmen mağlup sayılmak daha iyi.
İçinde insan sevgisi, mantık, değerlendirme vs. namına hiçbir şey taşımayan erkeklerin uğruna yitip gitmeyin. Bütün erkekler demiyorum ben bakın. Kimse bunları böyle programlamadı. Ama böyle bir topluluk var. Gün geçtikçe de çoğalıyor. Bunlardan takdir toplamak yerine içimizden geldiği gibi, gerekirse tüm klişeleri de uygulayarak yaşamak lazım. İçinizden geliyorsa "biz ne zaman evlenicez semih ya!" deyin. İçinizden gelmiyorsa kollarınızdaki kılları almayın. İçinizden geliyorsa trip atın. Türkçe pop dinleyin. Dinletin. "ufff sana ne be salak" deyin. Klişe olurum, Kezban olurum, beni beğenmez semih diye düşünerek zaten baştan kaybettiğiniz cephelerde zayi olmayın. Değmez bir semih için.
Bu arada semih kim... Bilmiyorum. Niye semih... Hayatımda semih diye birini tanımış değilim. İlginç.
7.
(link: https://cdn.suslusozluk.net/gorseller/24826_16510_1486406145_18d377.jpg budur). hayır o ellerinde tuttukları japonya bayrağı değil, dünkü maçta karşı takımın yenilmesiyle birlikte verilen "size tecavüz ettik, bekaretinizi bozduk" mesajı.
kadınlar çiçektir, böcektir, evin süsüdür, el değmemiş kadın şöyle güzeldir, böyle özeldir laflarını küfür olarak almayan kaldı mı aramızda? ataerkiyi bir mesele, bir problem değil sanki içine doğduğumuz, değişmesi gerekmeyen ya da değiştirilemeyecek bir şey olarak algılayan kaldı mı? neden kadın kadına omuz omuza durmamız gerektiğini anlamayan ya da? eğer kaldıysa bu fotoğrafa iyi bakın. işte kadının toplumsal konumu, işte kadın bedeninin politikası, işte değerimiz. işte savaşma nedenimiz.
6.
boyutunu bu linkte detaylıca görebileceğimiz düşmanlıktır. (link: http://kadincinayetleri.org/ http://kadincinayetleri.org/)
bunlar yalnızca medyaya yansımış cinayetlerin bilgisidir. görüldüğü üzere endişe verici boyutlardadır ve durdurmak için ne yapıldığı konusunda düşündürmektedir.
5.
Mesleki hayatım açısından benim için önemli olan bir dersin hocası istisnasız her dersinde kadınları aşağılıyordu.
Malesef kendisi de kadın.iran kökenli türkçesi bozuk bir kadın.
Her derste 'kadın dırdır yapıyorsa dayağı hakediyordur'
'Geçen bir kadınla avmde tartıştık suratına çakacaktım iki tane eşimi de zor tuttum'
'Sınıfa girdiğimde sürekli bir parfüm kokusu var,beni düşünmüyorsunuz erkek arkadaşlar rahatsız olacak çok dikkat çekmek isteyen açık alanda sıksın'
Bu ve bunun gibi sürekli kadını aşağılayan,cinsiyetçi cümleler söylüyordu.bir iki üç derken patladım en sonunda ve biz sınıfın ortasında büyük bir tartışma yaşadık çıktım gittim dersten,çok sevdiğim,öğrenciye değer verdiğini düşündüğüm bir hocamın yanına gittim ve konuştum.hoca adı vermeden anlattığım olayı şu hoca dimi diyerek sonlandırdı.
Şikayet ettim kendisini ve dersine girmeyi reddettim.
Sonuç dersi alttan kaldı tabi ki bu sene de girmiyorum dersine,şikayetim işe yaramadı gördüğünüz üzre hala okul çatısı altında.
Bir kadının bir kadına bukadar net nefretini ilk kez gördüm ve haline acıdım.
4.
özellikleri kadınların eleştirdiği, toplumsal farkındalık oluşturmaya çalıştığı, ancak yine kadınların kendi içlerinde birbirlerini ötekileştirerek aslında en büyük "Kadın düşmanlığı"nı yapmış oldukları aşikar...