kedi

504. Okuduğum bi haberde kedi sahibi olmak insan ömrünü 5 yıl uzatıyor diyordu bugün. Benimki birkaç ay önce gittiğinde ömrümden en az 25 yıl götürdü, bir gecede saçlarım beyazladı. Ben bu denklemin neresindeyim o zaman?

503. (gizlinot: birden fazla kedi dostu olan süslüler yardımıma koşabilir mi rica ederim.) (gizlinot: mesaj niteliğinde yazılmış denmesin diye gizli nota sakladım napıyım)

ben benim bıdıklarla napıcam bilmiyorum. buaralar ikisi de çok oyuncu. devamlı oyun istiyorlar ama sorun şu ki birlikte oynamaktan hoşlanmıyorlar. mesela biber oyuncakla geliyor. öyle bir miyavlamak yok karşı koyamazsınız zaten. tam oyun oynamaya başlıyorsunuz sesi duyan limon koşup geliyor. limon gelince biber hemen kenara çekiliyo. aynı şeyi limonla da yaşıyorum o oyuna geliyo oyun oynarken biber koşup geliyo o gelince diğeri duruyor. bi de o kadar tatlılar ki gözümün içine bakıyorlar. oyuncağı atarken kendisine bakmıyorsam tepki vermiyorlar filan. dolayısyla ikisi yan yana gelince oynamayı bırakıyorlar. oyun istiyorlar ama yalnızca kendisiyle oynamamı istiyorlar. hak geçmeden ikisini de eşit derecede oyuna dahil edicem diye ben heder oluyorum adsfsg

en son üçümüz birbirimize bakıp dağılmak zorunda kalıyoruz. birbirlerini seviyorlar aslında ama sadece benimle ilgilenilsin dürtüsü mü var nedir anlamadım.

502. oğlum şuan karşımda şıpır şıpır su içiyor, o ses bile öyle mutlu ediyor ki. aynı sesi insan çıkarsa rahatsız oluruz ama kediler su içerken, mama yerken aşırı huzur duyuyorum ya.

oğlum gelmeden önce (2020nisan) çok heyecanlı bir şekilde kedi beslemek ile ilgili araştırma yapmıştım. nelere dikkat etmeliyim. ona nasıl daha iyi bakarım diye. düşünsenize size emanet bir can sonuçta. su içme alışkanlığı iyi olsun diye kedi şelalesi sipariş vermiştim ilk iş. aliexpressten değişik modeller bakmıştım. seramikten kuş figürlü birşey almıştım da nasıl olduysa izmirde tanımadığım birine teslim edilmişti. umarım kedisi vardır. sonra yine aliexpressten başka bir tane aldım neyse o sorunsuz gelmişti. uzun zaman kullandık onu. ilk ay şelale kullanmamıştı yani. ama o su içerken, mama yerken çıkardığı sesler allahım benden mutlusu yoktu. sonra şelalemiz geldi. ona da hemen alıştı oğlum.

bazı kişiler şelaleye alışırsa şelale olmadan yani kaptaki durgun suyu içmez zannediyorlar. çok yanlış. aslında şelale kediye su içme alışkanlığı kazandırıyor. bu bir alışkanlık haline geldiği için durgun suyu da içiyorlar.

ben yalnız yaşadığım için işe gittiğimde oğlum yalnız kalmasın diye sonradan yanına arkadaş olarak kızını getirdim. şimdi de birlikte sıkılıyorlar asdgf. (gizlinot: ikisi de kısır. )

neyse şelalemizin motoru bozulmuştu yenisini aldım onun da zamanla motorunun kablosu temassızlık yapmaya başladı. gittim akvaryum motoru aldım petshoptan. o da maşallah çeşme fıskiyesi gibi güçlü akıyo bazen ortalığı ıslatıyor filan diye kapattım birkaç gündür. sesi bi zaman sonra insanın başını ağrıtıyor hani gülse birselin yalan dünya dizisinde kocabaş ailesi terasa ışıklı bi şelale koymuştu ya. onun kadar ses çıkarıyor yemin ederim. en sonunda dayanamayıp kapattım birkaç gündür. ama birkaç yere su kabı koydum içiyorlar. bir ara yine açarım. ben dayanamıyorsam onlar nasıl dayansın onların kulaklar daha hassas.

bi de geçen ağustos başka bir semte taşındık. önceden çankaya'da kotlu bir dairedeydik. aslında 1kat olan ama bizim cepheden 4.katta olan vadiye bakan, çok eski ama bana göre çok da güzel bir evdi. cephem çok açıktı. o yüzden insandan izoleydiler. cama devamlı kuş yemi koyardım onlarla oyalanırlardı. şimdi etimesgutta bodrum kattayım. ve kotlu falan değil baya bodrumdayım. dairemin 1/3ü yer altında. pencere parapetlerim olması gerekenden 20cm daha yüksek. dışardan pencereler yerden 20 cm falan yüksekte kalıyor. ev aynı zamanda yola bakıyor. yani hem araç ve insan trafigi var hem de inanılmaz derecede çok kedi var burada. adeta kedi cenneti diyebilirim. cama eskisi gibi kuş yemi koymayı denedim ama penceremde parmaklık olduğu için kuşlar güvenli bulmadıkları için olsa gerek gelip de ordan yem yemiyor. olası bir kedi saldırısında kaçamazlar çünkü. pencerenin önüne yere serptim ama yine gelmediler. çünkü cidden çok kedi var. ben de sokak için aldığım kedi mamalarını koyuyorum pencereye. önceden de alırdım ama açıkcası dışarı çıkmak konusunda çok üşengeç olduğum için markete giderken falan oraya buraya bırakıyordum. şimdi düzenli olarak her gün penceremin önüne kedi maması koyuyorum. ayrıca iki pencerede de her zaman temiz su bulunduruyorum. bi görseniz 20 civarı kedi gelip gidiyor sayamadım gerçekten. bazıları kardeş olduğu için çok benziyorlar. artık civardan da kediler gelmeye başladı iyice arttılar. tek sıkıntı erkek kediler bazen cama koku bırakıyor onu temizlemek zorunda kalıyorum :( kedi filesinin arkasında kaldığı için bazen dışardan temizlemem gerekiyor. tek can sıkıcı yanı o. biber ve limon hala alışamadılar dışardaki kedilere. diğer evde çok izoleydiler. ama farkettim sadece koku bırakan kedilere tıslıyorlar. onlar gelir gelmez tıslıyorar çünkü ama diğerlerini izliyorlar sadece. (gbkz: @biber.ve.limon ) isterseniz takip edebilirsiniz. instagram hesabımda paylaşıyorum. kızım limon o kadar komik ki. pencereden pencereye devriye geziyor. biber genellikle uzakta durur sadece sevmediği kedilere uzaktan tıslar. ama limon başka bir kediyle gerilirse hemen koşup geliyor. inşallah dışardaki arkadaşları ile geçinmeyi yavaş yavaş öğrenecekler :)

501. Çok Ama çok sevdiğim hayvanlardır ♥ Sadece Evimde edindiğim beyaz kuzum değil, çevremdeki pek çok kediye elimden geldiğince yardım ediyorum. Keşke daha çok şey yapabilsem.

500. Kedilerinize sarılın, öpün benim yerime de süslüler.

Bugün rüyamda onu gördüm, ağrıdan kıvranarak yatıyordum, rüyamda kucağıma geldi, önce güzel güzel kucağımda yattı, sonra koltukta geldi yanıma kıvrıldı poposunu bana dayayarak uyudu, tıpkı Onu kaybetmeden önceki günlerde olduğu gibi. Beni bırakıp uzaklara gitmişken bile rüyamdan yetişiyor bana canımın içi. 

499. Candır, yoldaştır, pur pur sevgidir.

498. Evimizin neşesi, keyfi, huzuru bayıldığım çocuğum bademimm 

497. Köpük isminde dünyalar tatlısına sahip olduğum harika hayvanlar , çok ama çok seviyorum.

Tek sorunu kendisini pek sevdirmemesi :)) onun dışında o benim her şeyim ^^

496. Bugün kedimin ölüm yıldönümüydü. 2 sene oldu. Hâlâ şimdi burda olsaydı şöyle yapardı, böyle kucağımda otururdu, bütün kapıları açtırırdı gene diyorum. Çok özledim, 14 buçuk sene yaşadı, bize hiçbir zorluk çıkartmadı, yaramazlık yapmadı, hasta olmadı. Son bir sene mama seçiyordu sadece, kuzum o da yaşlılıktanmış. Seni çok seviyorum meleğim hep de seveceğim!

495. "Bunu tutuyorum çünkü elimde şuan" gibi bir anda gördüm bu başlığı. Kendisi kucağımda, 10 yılın verdiği tüm şişkoluk ve güvenle kucağımda mırıl mırıl uyuyor. Gündüzüm seninle, gecem seninle desem yeri. Sabah yataktan uğurlar beni işe, akşam kapılarda karşılayıp gece aynı yastığa baş koyarız. Hem benim hem yakın çevremin onlarca kedisi oldu. Benimki gibisini görmedim, evet kedi zaten hayvanlar alemi içinde şahsına münhasırlığı ile nam salmış bir hayvan ama benimki gerçekten bi başka. Artık onun bir kedi değil kedi suretine bürünmüş insan olduğunu düşünüyorum. şunu biliyorum ki geçen sene çıkan sırtındaki tümörü onu bizden alana kadar (gizlinot: Yaşı nedeniyle ve tümörün türü nedeniyle ameliyat tavsiye edilmediği için..) hayatımın en saf sevgisini bana yaşattığı için Allah'ın sevgili kullarındanım. Ülkemizin imajını ucundan kurtaran en büyük kahramanlar da onlar. İstanbul'a gittiğimde çoğu zaman kedi sevmekten caddelerde yürüyemez oluyorum. Bir kedinin ahını üstüne alan kişinin de iki yakasının bi araya gelmediğine çok kez şahit oldum. Bu hayatta örnek aldığım kişilik kedidir. Gerçekten kendi istediği için içinden öyle geldiği için sevgi gösteren, yalakalık bilmeyen, keyfi için yaşayan, beslenme ve uyku düzeni konusunda master degree.. Kedi bir evin antidepresanıdır.