yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (16)
    • medya (3)

    16. lipödemi olduğunu bilmeden lipödemini %70-80 gibi bir oranda tedavi etmeyi başarmış biri olarak neler yaptığımı yazmak istedim.

    nasıl bilmiyordun? diyecek olanlara cevap vererek başlayayım. gerçekten bilmiyordum. fazla kilom var ve basenlerinden kilo alan, kalın bacaklı biriyim diyordum. en kilolu olduğum halimde bile üst bedenim inceydi, en zayıf olduğum halinde bile bacaklarım, basenlerim yağlıydı.

    ben bu yola iki sene önce ben kilolu bir insan olmak istemiyorum, sağlıklı, enerjisi yerinde ve hareketli aktif biri olmak istiyorum diye başladım. korkum her sene beş kilo ala ala ileri yaşlarımı hareketsiz ve hastalıklarla geçirmekti.

    bu yola çıktığımda iki şeyi değiştirdim. 1- spora başladım 2-beslenme şeklimi tamamen değiştirdim. ikisinde neler yaptım onları kısaca anlatayım.

    spora başladığımda ilk hedefim spora alışmaktı. ne kendimi kilo vermeye, ne sıkılaşmaya, ne de bir programı sıkı sıkı uygulamaya zorlamadım. hatta kendimi hiçbir şeye zorlamadım. sporda neleri sevdiğimi keşfetmeye çalıştım. tek bir şeyden taviz vermedim o da haftada en az üç gün gitmek. hiçbir şey yapmak istemesem 40 dk. yürüdüm ama o salona gittim. böyle böyle spora alıştım ve çok sevdim. ben daha çok nabzı yükselten hareketli spor yapmayı seviyorum. bir de bacaklarım çok kalın diye diye kendi kendime çok bacak çalıştım. haftada bir gün sadece serbest ağırlıkla bacak hareketleri yaptığım bir gün oluyordu. sporda yaptığım hiçbir şeyi çok katı, dsiplinli yapmadım o yüzden de model fiziğinde değilim ama ne yapıyorsam düzenli ve severek yaptım o yüzden de başladığım noktaya göre çok çok iyi durumdayım.

    beslenmede neleri değiştirdim? ben sebze yemeye başladım. evet hiç yemiyordum. etle de arası çok iyi olan biri değilirimdir. benim beslenmem karbonhidrat odaklıydı resmen. sonra gluteni minimuma indirmeye çalıştım. gluten hassasiyetim olduğunu, bende şişkinlik yaptığını biliyordum. süt ürünleri ile zaten aram yok ama kahvelerimi falan hep sade içmeye başladım. süt ürünlerini şişkinlik ve halsizlik yaptığı için çıkarmıştım hayatımdan bacaklarda ödem toplanmasına sebep olduğunu bilmiyordum.

    ideal yeme düzenim şöyle:

    -sabah kahvaltısında ekmek, simit vs. öyle şeyleri tamamen çıkardım hayatımdan. kahvaltı ya yapmıyorum ya da yulaf veya yumurta+sebze yiyorum.

    -öğle yemeği yiyeceksem ofisteyimdir. ofis günlerinde kagvaltıyı atlayıp öğlen bol proteinli salatalar yemeye başladım.

    -akşamları da evde pişen yemeklerden diyete uygun olanları kendime göre uyarladım hep. taze fasülye varsa pilav yerine yoğurta yedim. hiçbir şey yok makarna varsa ton balıklı salata yapıp içine biraz makarna ekledim.

    -ara öğün, canım bir şeyler yemek istediğinde veya spor öncesi yediklerim meyve, kefir, soda, protein bar, pirinç patlağı fıstık ezmesi.

    -sigara ve alkol tüketmiyorum. her zaman az karbonhidrat, bol lif ve protein önceliğim.

    bu ideal düzene haftanın yedi günü uydum mu? hayır tabii. öyle inanılmaz kilolar da vermedim. sporla kas aldım, beslenmeyle destkelediğim için yağ yaktım fiziğim çok değişti ama kilom üç aşağı beş yukarı aynı. haftasonları hep kaçamak yaptım. evde dizi izlerken cips yedim çok sık. o yüzden olsa gerek hala kalın bacaklı biriyim, hala 48-50 kilo değilim ama olsun. inanın mükemmel olmak gibi bir iddiam yok. fiziğimin içinde mutlu olmak, o aynada gözüme batan özgüvenimi düşüren yağlardan kurtulmuş olmak yeterli.

    bu girdiyi biraz da bu sebepten yazmak istedim. her şeyi 7/24, kusursuz şekilde yapmak zorunda değilsiniz. aslında rutin günlerde sık yaptığımız şeyleri değiştirmek ve hızlı sonuç beklemeden zaman vermekle bile çok fazla sorun çözülüyor.

    dün 14:52

    15. Lipödem beslenmesinde 1. Ayımı tamamladım, 1 cm incelme ölçtüm lipödemli bölgeden ama bu çok stabil bir ölçüm olmuyor bazen ödem topladığımda artabiliyor tekrar yaptıklarımı normal bir insan yapsa gerçekten minimum 4-5 cm incelir. Haftada 3 kez min 5 km yürüyüş, haftada 3 kez de akşamları bodyweight pilates yapıyorum. Yine de gerçekten çok yavaş sonuç alabildiğimi gözlemliyorum sadece diyeti gerçekten zor. Lipödem konusunu araştırdıkça sorunlu bağ dokusundaki fibrötik yapının yıkılmasının ne kadar zor olduğunu iyice öğrenmiş oldum, o yüzden normal yağ yakımı gibi değil. Bir nevi elinizdeki skar dokusunu yok etmeye çalışıyormuşsunuz gibi bir şey. Fibrötik dokunun yıkımı için de hormonal olarak uyarılması çok önemliymiş, bunun üzerinde herkeste farklı olabilecek etki mekanizmaları var. Ben her sabah kurkumin takviyesine başladım çünkü inflamasyonun düşürülmesi çok önemliymiş, kurkumine başladığım an ödemim düştü. Fibrötik dokunun yıkılması için hormonları uyaran en etkili şeyler aerobik egzersiz ve low carb ya da keto intermittent fasting ( ben keto değil 30-40 gr bandında low carb yapıyorum) olduğu söyleniyor. İlk 1 ay if yapmadım lipödem beslenmesine uydum ve kalori makrolarıma uydum. Bugünden itibaren de if'e geçiyorum. Fibrötik doku insülin direncini artıran bir yapı bu nedenle insülin direnci ile baş ediyor gibi bir yaşam tarzına geçmek şart. Benim nodüllerimde yapışıklık yavaş yavaş azalmaya başladı, her akşam masaja devam ediyorum. O bölgenin oksijen alması çok önemliymiş, minimum 6 ayı gözden çıkardım çünkü estetik bir sorundan ziyade hormonal dengeyi bozacak bir hastalık. Beslenme konusunda da ne gerekiyorsa yapıyorum sonuç alacağımı düşünüyorum ama çok yavaş ilerliyor, motivasyonumuzu bozmayalım demek için paylaşmak istedim çünkü gerçekten çok zor bir süreç. Yurtdışında metformin reçete edilen hastalar oluyormuş ben şu an egzersiz ve diyetle doğal yoldan uğraşmayı tercih edeceğim eğer 1 seneye rağmen sonuç alamaazsam doktor ile bu konuyu değerlendirebilirim. Metformin de insülin direncini düşürmek için çünkü hala alternatifimin olduğunu düşünüyorum. Benim kendi gözlemime göre bende ödemi en fazla tetikleyenler süt ve gluten, bunları bu süreçte hiç tüketmedim çok ciddi inflamasyon yanıtı tetikliyor vücudumda.

    Ekleme: bir de ameliyatın kesin çözüm olduğunu düşünmüyorum özellikle yağ dokusundaki nodüller gitse de bozulmuş bağ dokusu aynen kalıyor before-after fotoğraflarında. Devamında yine aynı fibrötik dokunun tamiri için yaşam tarzı olarak uğraşmak gerekiyor o yüzden çok tıbbi bir zorunluluk yoksa estetik olarak tercih edilecekse; yapılabilecek her şeyi gerçekten yaptıktan sonra tercih edilmeli bence. Yüksek kilolarda lipödem gençken çok anlaşılmayabilir özellikle 30'dan sonra stage 2 ye doğru kolajen hasarının artışıyla beraber belirginleşiyormuş.yüksek kilolalarda normal yağ dokusu da olduğunda o çökük bölgeleri bazen destekliyor ve gizliyor. Kilo verdikten sonra lipödemin daha belirgin hale geldiğini yazanlar olmuş redditte hep buna kesinlikle katılıyorum ama bence bu iyi bir şey, bir nevi iyileşmeden önceki son çıkış gibi çünkü artık sorunlu yağların kanlanabileceği bir ortama geçiş oluyor. Bir nevi bütün bağ dokusu yeniden şekilleniyor ve bu nedenle çok uzun sürüyor, herkeste süreç farklı ilerliyor. Bir de çatlaklarınız en fazla olduğu bölgelerde lipödemli dokuların olma olasılığı çok yüksek (kol ve bacakta).

    dün 11:56 dün 12:22

    14. acikcasi zayifca bir insanim ama kendimde lipodem olabilecegini pilates ogretmenim "ya senin kilon yok ama dizlerin neden boyle yagli acaba" dediginde farkettim. tamamen spor yapmadigim icin bacaklarimin boyle oldugunu dusunuyordum ama spor yapsam da gitmiyor maalesef. iyi ki suslusozluk kadinlari var, daha derin arastirip beslenme duzenimi degistirmem gerektigini farkettim. sene sonunda guncelleyecegim burayi.

    26 temmuz 12:33


    13. Kilosu düşük olup "bende var mı acaba" diye merak edenler için reddit lipidema başlığındaki paylaşılanlar çok açıklayıcı. Örneğin bakın bu paylaşımda nodüllerin neye benzediğini gösteriyor, selülitten farklı olarak ayaktaki fotoğrafı da alttaki yorumlarda var. Homojen bir yağ dağılımı yok "saddlebags" diye tabir edilen yanlardaki çıkıntı düzensiz yağ birikimini gösteriyor. Eğer yanlardaki çıkıntı o kadar düzensiz olmasa selülit denilebilirdi. Kalın ya da kilolu bacak da olsa sağlıklı yağ homojen geçiş gösteriyor lipödemde böyle anormal bir yerde çıkıntı/ birikim şeklinde oluyor. Bir de diz kapaklarının üzerinde ödem olması da yine belirgin kriterlerden.

    (link: https://www.reddit.com/r/lipedema/s/8hGK0Mdedb https://www.reddit.com/r/lipedema/s/8hGK0Mdedb)

    22 temmuz 20:20 22 temmuz 20:20

    12. Şu an 3. Haftaya giriyorum ki %90 lipödem beslenmesine uygun beslendim ve bacaklarıma masaj yaptım. Olumlu sonuçları "yavaş" bir şekilde gözlemliyorum o yüzden sabırla pes etmemek çok önemli.

    - bacaklarıma masaj için ve spor sonrası kullandığım ürünler farklı. Sabah spor sonrası duş alıp, at kestanesi jeli sürüyorum ve uzanıp biraz bekliyorum, emilmesi vs 10-15 dk sürüyor. Biraz yapışık his veriyor, mentollü gibi soğutuyor rahatlatıyor ve sonra emilen hale dönüyor. Bu antienflamatuar etki için tavsiye ediliyor. Benim bacaklarımda ağrı yok, ağrısı olanlara yardımcı olabilir belki.

    - iş sonrası gelip yemek yedikten 2 saat sonra televizyon karşısında uzanıp, bu sefer masaj aşamasına geçiyorum. Bu aşamada yaptıkça eliniz alışıyor ve nodülleri yavaş yavaş daha iyi hissetmeye başlıyorsunuz. Örneğin benim kilom fazlayken nodüller elime gelmiyordu, sadece sert halde kitleleri yağ sanıyordum. Halbuki yağ dokusunun yumuşak ve sıkınca pürüzsüz olması gerekiyormuş. Eğer iki parmağınız arasında rahatça yağı sıkamıyorsanız orada kitlelerin olma olasılığı yüksek. Özellikle masaj yağı ile inanılmaz el hassasiyeti artıyor normal yağsız ciltte pek hissedilmiyor. Başta masaj yaparken yoruluyordum şimdi bayağı alıştım. Masaj yağı olarak rossmann'da otacı markasının bir vücut masaj yağı satılıyor bir sürü bitkisel yağ var içinde, onu kullanıyorum. Hemen emilmiyor o yüzden uzun masaj yapılabiliyor.

    - masajı yaparken önce ayaklardan başlıyorum yavaş yavaş ayak bilekleri, arka bacak, üst bacak vs tüm dokuları parmaklarım arasında sıkıştırır gibi bayağı yokluyorum, sıkıştırır gibi ama düzenli bir şekilde yukarı doğru yapıyorum. Bunu yaparken ödemli yerlerde garç gurç ses geliyor, ödemi de hissediyorsunuz. Hatta benim masaj yapma performansım arttıkça ertesi gün yorgun hissettiğimi fark ettim. Meğersem bu toksik yağlardan çıkan toksinler atılırken kötü hissetmemek için bol su içmek gerekiyormuş. En son manuel lenf masajından sonra titremeli ishal oldum, zehirlenme belirlitisi bile verebiliyormuş bu toksik yağlar. Her masajın sonunda 48 saat boyunca toksin atılımı oluyormuş. Bu bakımdan su içmeye daha da dikkat etmeye başladım. Sonra bacaklarımın 1 cm daha inceldiğini ölçtüm. Yani bence en etkilisi diyet + lenfatik masaj. Spor yapıyorum ama sporda bile bu kadar etki görmedim. Nodüllerin tamamen gitmesi mümkün mi bilmiyorum elime geliyor çok fazla minik minik nodül var ama 6 ayı gözden çıkardım, pes etmeden devam edeceğim. Görüntü olarak da bayağı değişip düzelmeye başladı, pes etmeden sabretmek gerekiyor. lipödemle mücadele edenler masajı ihmal etmesin derim.

    - bende theragun muadili decathlondan aldığım masaj aleti de var ama manuel el masajının daha etkili olduğunu düşünüyorum.

    21 temmuz 15:01 21 temmuz 15:10

    11. Üst girdinin devamı;

    Çok uzun oldu o yüzden böldüm.

    Belki benim gibi uzun girdi okumak istemeyen vardır diye.

    Neyse pcos lu insülin dirençli ve lipödemli 30 unda bir kadın olarak dedim ki hadi toparlan.

    Yazın sıcağında keto yapamazsın, ne o kadar et ne de yumurta yiyebilirsin.

    O zaman pcos ve insülin için bir şeyler yap.

    Şimdi 3 haftadır başka bir diyetisyen ile çalışıyorum.

    Kendisi 3 aylık program veriyor, buna eğitimi dahil.

    Aslında beslenmeyi öğretiyor.

    Kan şekeri dengelemeyi.

    Ve güzel gidiyor.

    Keto beslenirken 3.haftada 5 kg vermiş ve incelmişken şu an 2.5 kg verdim ve öyle ince hissetmiyorum ama fresh hissediyorum.

    Canım tatlı, çikolata çekmiyor.

    Bir şeyleri öğreniyorum.

    Haa lipödem semptomlarım yerinde maalesef.

    Ama insülin direncini yenmişim lililili.

    2.9 olan değer 2.25 olmuş. Yani 2.5’un altında.

    Bu 9 aylık süreçte bunu ve 11 kg’yu yendim.

    Yemeklerle olan ilişkimi düzenlemeyi öğreniyorum ve kendimden vazgeçmiyorum.

    Evli değilim ama ileride anne olmak istiyorum bunun içinde en kötü 75’lere düşmem lazım.

    3 aylık pcos ve kan şekeri dengeleme üzerine aldığım danışmanlık bitince tekrar low carb a dönüş yapar lipödem semptomlarımı hafifletmeye odaklanırım.

    İstediğim kiloda olmasam bile sağlıklı olmak tek amacım şimdilik.

    Ben asla bu konuda dirayetli bir insan olamadım maalesef.

    O yüzden gulsjourney’e de funda hanım’a da, kilo verip en sağlıklı versiyonu olanlara saygım sonsuz.

    Ben yapamadım umarım sizler devam edersiniz süslüler.

    17 temmuz 15:58

    10. ben bir lipödemliyim

    kasım 2023'te bir kalp damar cerrahı ve diyetisyen ile çalışmaya başlamıştım.

    2 ayda 12 gibi inanılmaz bir kilo vermiştim.

    123 kg dan 111'e düşmüştüm.

    ki bunda benim kilomun yüksek olmasının da rolü var.

    Ama gelin görün ki bu süreç benim için bir kabusa dönüştü.

    Öncelikle yumurtadan nefret ediyorum ve her öğlen 3 yumurtayı öğürmeden yemek çok zordu.

    Hele ilk 3 hafta süt ve süt ürünü de yoktu ve benim için işkence gibiydi.

    Sonrasında da zaten sadece kaşar ve tulum gibi olgunlaşmış ve sert peynirler yiyebildim belirli bir gr'a kadar. (25 gr)

    Protein ve yağ almam lazım ama protein asla alamıyorum çünkü et tavuk bunlar midemi bulandırıyor.

    Domates, sebze, meyve hepsi karbonhidratınızdan gidiyor.

    O noktada çok kısıtlı.

    4 kaşık yoğurt karbonhidratın yarısını götürüyor mesela.

    O yüzden ne yiyeceğim diye düşünüp durdum sadece.

    Çok yorucuydu

    Asla yemek zamanı gelsin istemiyorum ama açım

    Yemekler çok kötü kokuyor vs

    Hele bir de benim gibi yeme atağı yaşayan duygusal biriyseniz vay halinize.

    3.ayın ortasında ben deli gibi başka şeyler yemeye başladım gizli gizli.

    sonra toparladım biraz 108’e kadar düştüm. Deli gibi inceldim falan.

    Hedeflenen 30 kg’nun 15’i gitmiş ohh diyorum.

    Birgün ramazan için iftar pikniği yapacağız, diyetisyene listeyi attım dedim yiyeceğim bunları bana demez mi evden yumurta götür.

    Börekler, humuslar, mezeler, pidelerin olduğu yerde ben yumurta yiycekmişim.

    Zaten iş yerindekileri sevmiyorum.

    Yemek için gitmişim

    Attı benim kayış

    Saldım ipin ucunu o son 2 ayda 4 kg aldım, sonrasındaki 1 ayda da 3 kg alıp tekrar 115’e döndüm.

    17 temmuz 15:44


    9. Ergenlikten beri diz kapağımın çevresinde olan tuhaflığı sonunda anlamlandırmama sebep olan hastalık. Tabi yıllar içinde sorun dizkapağından kalçalara ve alt bacağa yayıldı. Alt bacakta bakınca sorun olmasa da iki parmakla sıkınca nodüller hemen gözüküyor. Üst bacak artık iyice kendini bıraktı zaten, sanırım evre 1'de 2'ye geçiyorum. Ancak beni en cok şaşırtan kollarım oldu. Vücuduma göre her zaman incecik kollarım olmuştur. Hala da ince ama buradaki nodüller hem bacağımdakiler kadar büyük hem de görüntü olarak yine bacağımda oldugundan daha belirgin bir selülit görüntüsü oluşturuyor. Bir süredir beslenmeme dikkat etsem de lipödem beslenmesine hala geçemedim, psikolojik olarak yasak listesi beni cok zorluyor. En önemli şey olan beslenmeyi yapamayınca destekleyici pratiklere yüklendim; theragun masaj aleti, drenaj selülit kremi (yağ hücrelerine etki ettiğini iddia ediyor bakalım), kuru fırçalama ve arada bir kupa yöntemi deniyorum. Umarım başarılı sonuçlar alırım da burayı güncellerim.

    12 temmuz 00:18

    8. Biraz iç dökmeye geldim; artık lipödem hastası olduğumdan tamamen eminim. Öncelikle kilo geçmişimden bahsedeyim:

    Ergenlik döneminde çok zayıf bir çocukluktan sonra inanılmaz kilo aldım ve bu kilom basen bölgesinde toplandı. Bacaklarımda, karnımda ve göğüs bölgemde her yerde cildim çatladı. Boyum 1.54 ve o dönem 64 kilo olmuştum. Üniversite döneminde bir şekilde kilom yavaştan azaldı ancak 57 kiloydum, sağlıklı beslenme alışkanlığım yoktu bilmiyordum. 

    Daha sonra ergenlikten beri kilo problemim olduğu için yavaş yavaş araştırma yaparak ve çok uzun süreçte spor, sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirerek zayıfladım. Şu an 48 kiloyum ancak lipödem nodüllerim hala duruyor çünkü ben bunların farkında değildim ve lipödem beslenmesine uygun beslenmiyordum. Bacaklarımdaki dalgalanmalar bayağı azaldı ama hala vücudumda en kalın yer nodüllerimin olduğu üst bacaklarım. Çatlaklarım artık silikleşti belli olmuyor, çatlaklara hiç takılmıyorum. Tek şansım görüntü olarak sadece üst bacakta lokalize kalması, alt bacak ya da diz bölgemde yayılmamış durumda.

    Kollarımda yağ oranım çok düşük ama orada da nodüller var.

    Bu durumla yüzleşmek başta moralimi bozdu ancak dikkat etmeye başladım. Şimdi inflamasyonu tetiklemeyecek low carb şeklinde 5-6 ay beslenip nodülleri takip edeceğim, bu nodüllerin skarlaşmaması çok önemliymiş.

    Kilo vermeme rağmen nodüllerin tamamen gitmemiş olması biraz moral bozucu. Bu bakımdan düzenli masaj ve spora devam ediyorum. Bacaklarımda ya da kollarımda nodüllerde ağrı yok, ancak psikolojik açıdan çok sabır isteyen bir hastalık. Kilo alırsam o nodüllerin büyüyecek olduğu endişesi de oldukça rahatsız edici. Herkese kolaylıklar dilerim.

    11 temmuz 21:49

    7. Yine dehşet bilgiler öğrenip paylaşmaya geldim:

    Reddit te en sona ekleyeceğim bir kaynakta inanılmaz detaylı anlatmışlar ben de kısa bir özetini yazıp orijinal kaynağı en sona ekleyeceğim arkadaşlar.

     Stage 0 : yani ilk hormonal değişimin genetik mutasyonu tetiklediği ve yağ hücrelerinin çok fazla arttığı evre.

     Stage1: bu aşamada artık genetiği değişen yağ hücreleri kontrolsüzce artarken beslenmek için kendilerine oksijen sunacak damarlara ihtiyaç duyuyor fakat lipödemli kişilerde damar elastikiyeti de bozuluyor ve son derece frajil yani hasar görebilen damar yapısına sahip oluyorlar. Bu yağ dokusunu sarmaya çalışan damarlar yer yer hasar görüyor, yağ dokuları oksijensiz kalıyor ve damar içerikleri yani kan dışarı sızıp morarma gibi lokal minik kanamalara neden olabiliyor. Bu sırada o bölgede sonuçta oksijensiz kalmış hücreler ve hasar görmüş damarlar çok ciddi oranda inflamasyon yanıtı uyararak vücuda "burada sorun var" mesajı veriyor. Vücut ise genetiği bozulmuş ve damar yapısı bozulmuş bu anormal hücrelerle baş etmek için en iyisi yarayı kapatayım diyerek skarlaştırma yani fibrötik bir doku yapma yoluna gitmek durumunda kalıyor. Bu ise nodüllerin oluşumunu yani yağ dokusunun artık normalden daha sert hale gelmesini açıklayan kısım. 2. Ve 3. Evrede ise durum gittikçe kötüleşiyor. Skarlaşan yağlar gittikçe daha fazla dokukara yapışma eğilimine giriyor. Artık normal yağ dokusundan çok çok daha ağır hale gelen bu yapışık dokular bu sefer eklemlere yük bindirip zarar vermeye ve hareketi kısıtlamaya başlıyor. Bu arada lenfatik drenajı bozarak bölgeye daha fazla sıvı sızması ve geri uzaklaştırılamaması sonucu sorunlu bölgelerde daha fazla şişmeler oluyor.

     Gelelim keto kısmına. Ketojenik diyet hücrelerin glikoz enerji metabolizmasını ani bir şekilde durdurduğu için; bu patolojik yolu engellediği düşünülüyor. Orada fibrotik skar doku oluşumunu engelleyici bir etkisi varmış ve özellikle karaciğerdeki bir fibrötik doku sentezini yavaşlatıyormuş.

     Ayrıca özellikle zerdeçal, omega-3, d vitamini, revestrol, quercetin, e vitamini gibi antioksidanların ciddi antifibrötik etkileri varmış. Yani bir kere yağın sertleşmeden ketojenik diyetle önlemini alıp hemen akabinde egzersiz, derin doku masajı ile bu süreci durdurma/ yavaşlatma/ önleme hedefleniyor. Hiçbir şey yapılmazsa daha da kötüleştiği bir gerçek.

    Dokulara yapıştıkça insülin direnci de artmaya ve kişi kilo almaya devam ediyor.

     Ayrıca mct oil ve kısa zincirli yağ asitlerinin bu fibrötik dokuyu yine önlediği söyleniyor, mct oil Türkiye de var mı bilmiyorum ancak soğuk sıkım  hc yağı içerisinde bir miktar var.  

     Çok ağır egzersizler buradaki inflamasyon cevabını artıyormuş o yüzden orta ya da düşük tempo aerobik egzersizleri tavsiye ediyorlar.

    İnanılmaz faydalı bir kaynak; ingilizce olarak okumak isteyen olursa (link: https://www.reddit.com/r/loseit/s/pIWgqPktrJ buradan) okuyabilirsiniz.

    10 aralık 2023 20:27 10 aralık 2023 20:32