yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (18)
    • medya (1)

    18. Arada bir burayı güncelliyorum, 3. Ay sonrası kendi tecrübelerimi yazayım dedim.

    İlk 2 ay çok sıkı lipödem beslenmesi yapıp nodüllerimde yumuşama olmuştu, sonra ben tatile gittim o arada glutenli şeyler yedim ve diyeti bozmuştum ancak vücudum öyle bir tepki verdi ki anlatamam. Çenemde hemen kocaman kistik sivilce, bağırsaklarda ishal, hatta burunda o gece akıntı oldu inamamadım bu denli tepki olmasına. Zaten vücut inflamatuar gıdadan arındıktan sonra gerçek reaksiyon olup olmadığını daha iyi anlarsınız diyorlardı çok şiddetli tecrübe ettim. İbs semptomları çıkıyor direkt, hemen tekrar beslenmeni düzelttim zaten 2-3 günlük süreçte sadece gluten tüketmiştim. Bacaklarımda nodüller inanılmaz azaldı ve yumuşadılar. Bu süreçte spor ve manuel lenf masajı + kuru fırça yaptım. İncelme odaklı değilim cilt altı dokusundaki fibröz yapıya odaklıyım daha çok gerçekten de ciddi derecede azaldı. Arkadan bacak görüntüsü bayağı düzeldi ancak yandan iç taraflarda hala bakınca dalgalanma var. Peynir bana iyi gelmiyor, çok fazla kuruyemiş de iyi gelmiyor gerçekten sindiremediğimi ve sindirim problemi yaşadığıma emin oldum bu süreçte. Lipödemin bağırsak sağlığı ile doğrudan ilişkisi var. Şimdi atak dönemini atlattım tekrar stabil hale geldim. Bakalım yeni yıla kadar aynen devam edeceğim. Önceden spor sonrası bacaklarım tamamen tutulurdu ben bunu kas ağrısı sanıyordum meğer lipödem kaynaklı ödem ağrısıymış artık bu hiç yok. Her gün spor yapsam da bacaklarım tutulmuyor. Yumurta, et, zeytinyağı, zeytin, sebze, tahin, süt ürünlerinden sadece yoğurt, yeşil çay, kahve ve çok nadiren badem sütü en fazla tükettiğim şeyler. Meyve günde sadece 1 porsiyon (muz ya da donuk yaban mersini) yoğurt ve 1 kaşık tahin ikilisine ekleyerek tüketiyorum -> ara öğün (öğlen), 2 ana öğün şeklinde yaşıyorum. Sabahları tahin+yumurta krep ,bol yeşil yapraklı sebze, zeytin yiyorum klasik. Keto yapmıyorum maks 50 gr karbonhidrat altı şeklinde yiyorum çünkü keto bende inanılmaz stres yüklemesine neden oluyor ve böbrek taşı riskinden ötürü bana uygun değil. Bu nedenle çok nadiren fırında patates yediğim oluyor bazı günlerde, onun dışında biber gibi sebze kaynaklı karbonhidratı kısmıyorum. Artık canım glutenli vs şeyleri de çekmiyor açıkcası çünkü yiyince çok ciddi rahatsızlık yaşadığımı tecrübe ettiğim için hastalanıyor gibi oluyorum beynim artık cazip gıda olarak görmüyor. Bu arada tiroid nodülüm de bu süreçte ciddi küçüldü (antikorum negatif ama nodül vardı). Çölyak teşhisim yok ama gluten bende yıllarca inflamasyon yapıp en son tiroidime saldırmış neyse ki erken aşamada çözdüm çoğu problemi çok şükür. Bu girdi motivasyon amaçlı yazılmış herkese iyi haftalar.

    28 ekim 11:55 28 ekim 11:56

    17. -Bugün lipödem beslenmesinde neredeyse 2. Ayımı tamamladım iyi haber bacaklarımdaki nodüller ciddi anlamda küçülüyor. Vücuduma en fazla inflamasyonu süt ve süt ürünlerinin verdiğini tespit ettim hatta ilk aylarda peynir tüketiyordum, 2. Ay peyniri kesince nodüllerim daha hızlı küçülmeye başladı. Yoğurt yiyorum ama günde 100 gramı geçmiyorum. Diğer kısımlar aynı tahıl yok, baklagil yok, meyve yok sadece yaban mersini, protein ve sebze ağırlıklı beslenme.

    -Benim amacım estetikten ziyade hastalıklı dokuyu kontrol altına alabilmek ve cilt altındaki fibrötik nodüllü yapıdan kurtulmak. O yüzden insülini çok fazla uyarmadan fakat keto da yapmadan, low carb antienflamatuar beslendim gerçekten de yanıt aldım. 

    -Uzun Yürüyüş bende wow etkisi yaratmadı tam tersine bacaklarımda ödem tetiklendi ama evde yaptığım pilates, streching ve youtubedaki ekipmansız kardiyo videoları bana aşırı iyi geldi. Elimle sıktığımda doğrudan nodül gelmiyor, aramam gerekiyor.

    - her gün el masajı ve theragun benzeri masaj yaptım, el masajı sonrası problemli bölgelerde morarma olduğunda birkaç gün masaja ara verdim. Sert nodüllerin olduğu kısımlar bu şekilde yumuşadı.

    -duş olayını soğuk duşa çevirdim çok rahatlattı.

    - omega 3, magnezyum, kolajen toz ve kurkumin takviyesi kullandım ancak medikal tavsiye değildir bunu ben doğrudan tavsiye edemem. Kendi araştırmamı yapıp vücut tepkilerime göre kullandım.

    - if yapmadım çünkü kilom zaten düşük olduğu için metabolizmam yavaşlamasın diye 2 ana öğün bir ara öğün yaptım bunu @lipödemlehayat funda hanım'ın tavsiyesi ile değiştirdim ve inanılmaz rahatladım( metabolizma yavaş diye 4 saatte bir 3 öğün deneyebileceğimi söyledi). Kısa boylu olanların metabolizması zaten çok yavaş olduğu için if yapması iyice zorlayabilir, ben zorlandım ve vücut tepkilerime göre bu şekilde düzenledim.

    - kolay olduğunu söyleyemem ancak 2 ay sonunda ancak adapte oldum galiba ve artık zorlanmıyorum. İlk 1 ay daha zordu. Kilo verme odaklı olmadığım için nodüllerim tamamen yok olup, cilt altı dokum büyük oranda düzelesiye kadar devam edeceğim. 

    31 ağustos 20:21 31 ağustos 20:34

    16. lipödemi olduğunu bilmeden lipödemini %70-80 gibi bir oranda tedavi etmeyi başarmış biri olarak neler yaptığımı yazmak istedim.

    nasıl bilmiyordun? diyecek olanlara cevap vererek başlayayım. gerçekten bilmiyordum. fazla kilom var ve basenlerinden kilo alan, kalın bacaklı biriyim diyordum. en kilolu olduğum halimde bile üst bedenim inceydi, en zayıf olduğum halinde bile bacaklarım, basenlerim yağlıydı.

    ben bu yola iki sene önce ben kilolu bir insan olmak istemiyorum, sağlıklı, enerjisi yerinde ve hareketli aktif biri olmak istiyorum diye başladım. korkum her sene beş kilo ala ala ileri yaşlarımı hareketsiz ve hastalıklarla geçirmekti.

    bu yola çıktığımda iki şeyi değiştirdim. 1- spora başladım 2-beslenme şeklimi tamamen değiştirdim. ikisinde neler yaptım onları kısaca anlatayım.

    spora başladığımda ilk hedefim spora alışmaktı. ne kendimi kilo vermeye, ne sıkılaşmaya, ne de bir programı sıkı sıkı uygulamaya zorlamadım. hatta kendimi hiçbir şeye zorlamadım. sporda neleri sevdiğimi keşfetmeye çalıştım. tek bir şeyden taviz vermedim o da haftada en az üç gün gitmek. hiçbir şey yapmak istemesem 40 dk. yürüdüm ama o salona gittim. böyle böyle spora alıştım ve çok sevdim. ben daha çok nabzı yükselten hareketli spor yapmayı seviyorum. bir de bacaklarım çok kalın diye diye kendi kendime çok bacak çalıştım. haftada bir gün sadece serbest ağırlıkla bacak hareketleri yaptığım bir gün oluyordu. sporda yaptığım hiçbir şeyi çok katı, dsiplinli yapmadım o yüzden de model fiziğinde değilim ama ne yapıyorsam düzenli ve severek yaptım o yüzden de başladığım noktaya göre çok çok iyi durumdayım.

    beslenmede neleri değiştirdim? ben sebze yemeye başladım. evet hiç yemiyordum. etle de arası çok iyi olan biri değilirimdir. benim beslenmem karbonhidrat odaklıydı resmen. sonra gluteni minimuma indirmeye çalıştım. gluten hassasiyetim olduğunu, bende şişkinlik yaptığını biliyordum. süt ürünleri ile zaten aram yok ama kahvelerimi falan hep sade içmeye başladım. süt ürünlerini şişkinlik ve halsizlik yaptığı için çıkarmıştım hayatımdan bacaklarda ödem toplanmasına sebep olduğunu bilmiyordum.

    ideal yeme düzenim şöyle:

    -sabah kahvaltısında ekmek, simit vs. öyle şeyleri tamamen çıkardım hayatımdan. kahvaltı ya yapmıyorum ya da yulaf veya yumurta+sebze yiyorum.

    -öğle yemeği yiyeceksem ofisteyimdir. ofis günlerinde kagvaltıyı atlayıp öğlen bol proteinli salatalar yemeye başladım.

    -akşamları da evde pişen yemeklerden diyete uygun olanları kendime göre uyarladım hep. taze fasülye varsa pilav yerine yoğurta yedim. hiçbir şey yok makarna varsa ton balıklı salata yapıp içine biraz makarna ekledim.

    -ara öğün, canım bir şeyler yemek istediğinde veya spor öncesi yediklerim meyve, kefir, soda, protein bar, pirinç patlağı fıstık ezmesi.

    -sigara ve alkol tüketmiyorum. her zaman az karbonhidrat, bol lif ve protein önceliğim.

    bu ideal düzene haftanın yedi günü uydum mu? hayır tabii. öyle inanılmaz kilolar da vermedim. sporla kas aldım, beslenmeyle destkelediğim için yağ yaktım fiziğim çok değişti ama kilom üç aşağı beş yukarı aynı. haftasonları hep kaçamak yaptım. evde dizi izlerken cips yedim çok sık. o yüzden olsa gerek hala kalın bacaklı biriyim, hala 48-50 kilo değilim ama olsun. inanın mükemmel olmak gibi bir iddiam yok. fiziğimin içinde mutlu olmak, o aynada gözüme batan özgüvenimi düşüren yağlardan kurtulmuş olmak yeterli.

    bu girdiyi biraz da bu sebepten yazmak istedim. her şeyi 7/24, kusursuz şekilde yapmak zorunda değilsiniz. aslında rutin günlerde sık yaptığımız şeyleri değiştirmek ve hızlı sonuç beklemeden zaman vermekle bile çok fazla sorun çözülüyor.

    5 ağustos 14:52


    15. Lipödem beslenmesinde 1. Ayımı tamamladım, 1 cm incelme ölçtüm lipödemli bölgeden ama bu çok stabil bir ölçüm olmuyor bazen ödem topladığımda artabiliyor tekrar yaptıklarımı normal bir insan yapsa gerçekten minimum 4-5 cm incelir. Haftada 3 kez min 5 km yürüyüş, haftada 3 kez de akşamları bodyweight pilates yapıyorum. Yine de gerçekten çok yavaş sonuç alabildiğimi gözlemliyorum sadece diyeti gerçekten zor. Lipödem konusunu araştırdıkça sorunlu bağ dokusundaki fibrötik yapının yıkılmasının ne kadar zor olduğunu iyice öğrenmiş oldum, o yüzden normal yağ yakımı gibi değil. Bir nevi elinizdeki skar dokusunu yok etmeye çalışıyormuşsunuz gibi bir şey. Fibrötik dokunun yıkımı için de hormonal olarak uyarılması çok önemliymiş, bunun üzerinde herkeste farklı olabilecek etki mekanizmaları var. Ben her sabah kurkumin takviyesine başladım çünkü inflamasyonun düşürülmesi çok önemliymiş, kurkumine başladığım an ödemim düştü. Fibrötik dokunun yıkılması için hormonları uyaran en etkili şeyler aerobik egzersiz ve low carb ya da keto intermittent fasting ( ben keto değil 30-40 gr bandında low carb yapıyorum) olduğu söyleniyor. İlk 1 ay if yapmadım lipödem beslenmesine uydum ve kalori makrolarıma uydum. Bugünden itibaren de if'e geçiyorum. Fibrötik doku insülin direncini artıran bir yapı bu nedenle insülin direnci ile baş ediyor gibi bir yaşam tarzına geçmek şart. Benim nodüllerimde yapışıklık yavaş yavaş azalmaya başladı, her akşam masaja devam ediyorum. O bölgenin oksijen alması çok önemliymiş, minimum 6 ayı gözden çıkardım çünkü estetik bir sorundan ziyade hormonal dengeyi bozacak bir hastalık. Beslenme konusunda da ne gerekiyorsa yapıyorum sonuç alacağımı düşünüyorum ama çok yavaş ilerliyor, motivasyonumuzu bozmayalım demek için paylaşmak istedim çünkü gerçekten çok zor bir süreç. Yurtdışında metformin reçete edilen hastalar oluyormuş ben şu an egzersiz ve diyetle doğal yoldan uğraşmayı tercih edeceğim eğer 1 seneye rağmen sonuç alamaazsam doktor ile bu konuyu değerlendirebilirim. Metformin de insülin direncini düşürmek için çünkü hala alternatifimin olduğunu düşünüyorum. Benim kendi gözlemime göre bende ödemi en fazla tetikleyenler süt ve gluten, bunları bu süreçte hiç tüketmedim çok ciddi inflamasyon yanıtı tetikliyor vücudumda.

    Ekleme: bir de ameliyatın kesin çözüm olduğunu düşünmüyorum özellikle yağ dokusundaki nodüller gitse de bozulmuş bağ dokusu aynen kalıyor before-after fotoğraflarında. Devamında yine aynı fibrötik dokunun tamiri için yaşam tarzı olarak uğraşmak gerekiyor o yüzden çok tıbbi bir zorunluluk yoksa estetik olarak tercih edilecekse; yapılabilecek her şeyi gerçekten yaptıktan sonra tercih edilmeli bence. Yüksek kilolarda lipödem gençken çok anlaşılmayabilir özellikle 30'dan sonra stage 2 ye doğru kolajen hasarının artışıyla beraber belirginleşiyormuş.yüksek kilolalarda normal yağ dokusu da olduğunda o çökük bölgeleri bazen destekliyor ve gizliyor. Kilo verdikten sonra lipödemin daha belirgin hale geldiğini yazanlar olmuş redditte hep buna kesinlikle katılıyorum ama bence bu iyi bir şey, bir nevi iyileşmeden önceki son çıkış gibi çünkü artık sorunlu yağların kanlanabileceği bir ortama geçiş oluyor. Bir nevi bütün bağ dokusu yeniden şekilleniyor ve bu nedenle çok uzun sürüyor, herkeste süreç farklı ilerliyor. Bir de çatlaklarınız en fazla olduğu bölgelerde lipödemli dokuların olma olasılığı çok yüksek (kol ve bacakta).

    5 ağustos 11:56 5 ağustos 12:22

    14. acikcasi zayifca bir insanim ama kendimde lipodem olabilecegini pilates ogretmenim "ya senin kilon yok ama dizlerin neden boyle yagli acaba" dediginde farkettim. tamamen spor yapmadigim icin bacaklarimin boyle oldugunu dusunuyordum ama spor yapsam da gitmiyor maalesef. iyi ki suslusozluk kadinlari var, daha derin arastirip beslenme duzenimi degistirmem gerektigini farkettim. sene sonunda guncelleyecegim burayi.

    26 temmuz 12:33

    13. Kilosu düşük olup "bende var mı acaba" diye merak edenler için reddit lipidema başlığındaki paylaşılanlar çok açıklayıcı. Örneğin bakın bu paylaşımda nodüllerin neye benzediğini gösteriyor, selülitten farklı olarak ayaktaki fotoğrafı da alttaki yorumlarda var. Homojen bir yağ dağılımı yok "saddlebags" diye tabir edilen yanlardaki çıkıntı düzensiz yağ birikimini gösteriyor. Eğer yanlardaki çıkıntı o kadar düzensiz olmasa selülit denilebilirdi. Kalın ya da kilolu bacak da olsa sağlıklı yağ homojen geçiş gösteriyor lipödemde böyle anormal bir yerde çıkıntı/ birikim şeklinde oluyor. Bir de diz kapaklarının üzerinde ödem olması da yine belirgin kriterlerden.

    (link: https://www.reddit.com/r/lipedema/s/8hGK0Mdedb https://www.reddit.com/r/lipedema/s/8hGK0Mdedb)

    22 temmuz 20:20 22 temmuz 20:20

    12. Şu an 3. Haftaya giriyorum ki %90 lipödem beslenmesine uygun beslendim ve bacaklarıma masaj yaptım. Olumlu sonuçları "yavaş" bir şekilde gözlemliyorum o yüzden sabırla pes etmemek çok önemli.

    - bacaklarıma masaj için ve spor sonrası kullandığım ürünler farklı. Sabah spor sonrası duş alıp, at kestanesi jeli sürüyorum ve uzanıp biraz bekliyorum, emilmesi vs 10-15 dk sürüyor. Biraz yapışık his veriyor, mentollü gibi soğutuyor rahatlatıyor ve sonra emilen hale dönüyor. Bu antienflamatuar etki için tavsiye ediliyor. Benim bacaklarımda ağrı yok, ağrısı olanlara yardımcı olabilir belki.

    - iş sonrası gelip yemek yedikten 2 saat sonra televizyon karşısında uzanıp, bu sefer masaj aşamasına geçiyorum. Bu aşamada yaptıkça eliniz alışıyor ve nodülleri yavaş yavaş daha iyi hissetmeye başlıyorsunuz. Örneğin benim kilom fazlayken nodüller elime gelmiyordu, sadece sert halde kitleleri yağ sanıyordum. Halbuki yağ dokusunun yumuşak ve sıkınca pürüzsüz olması gerekiyormuş. Eğer iki parmağınız arasında rahatça yağı sıkamıyorsanız orada kitlelerin olma olasılığı yüksek. Özellikle masaj yağı ile inanılmaz el hassasiyeti artıyor normal yağsız ciltte pek hissedilmiyor. Başta masaj yaparken yoruluyordum şimdi bayağı alıştım. Masaj yağı olarak rossmann'da otacı markasının bir vücut masaj yağı satılıyor bir sürü bitkisel yağ var içinde, onu kullanıyorum. Hemen emilmiyor o yüzden uzun masaj yapılabiliyor.

    - masajı yaparken önce ayaklardan başlıyorum yavaş yavaş ayak bilekleri, arka bacak, üst bacak vs tüm dokuları parmaklarım arasında sıkıştırır gibi bayağı yokluyorum, sıkıştırır gibi ama düzenli bir şekilde yukarı doğru yapıyorum. Bunu yaparken ödemli yerlerde garç gurç ses geliyor, ödemi de hissediyorsunuz. Hatta benim masaj yapma performansım arttıkça ertesi gün yorgun hissettiğimi fark ettim. Meğersem bu toksik yağlardan çıkan toksinler atılırken kötü hissetmemek için bol su içmek gerekiyormuş. En son manuel lenf masajından sonra titremeli ishal oldum, zehirlenme belirlitisi bile verebiliyormuş bu toksik yağlar. Her masajın sonunda 48 saat boyunca toksin atılımı oluyormuş. Bu bakımdan su içmeye daha da dikkat etmeye başladım. Sonra bacaklarımın 1 cm daha inceldiğini ölçtüm. Yani bence en etkilisi diyet + lenfatik masaj. Spor yapıyorum ama sporda bile bu kadar etki görmedim. Nodüllerin tamamen gitmesi mümkün mi bilmiyorum elime geliyor çok fazla minik minik nodül var ama 6 ayı gözden çıkardım, pes etmeden devam edeceğim. Görüntü olarak da bayağı değişip düzelmeye başladı, pes etmeden sabretmek gerekiyor. lipödemle mücadele edenler masajı ihmal etmesin derim.

    - bende theragun muadili decathlondan aldığım masaj aleti de var ama manuel el masajının daha etkili olduğunu düşünüyorum.

    21 temmuz 15:01 21 temmuz 15:10


    11. Üst girdinin devamı;

    Çok uzun oldu o yüzden böldüm.

    Belki benim gibi uzun girdi okumak istemeyen vardır diye.

    Neyse pcos lu insülin dirençli ve lipödemli 30 unda bir kadın olarak dedim ki hadi toparlan.

    Yazın sıcağında keto yapamazsın, ne o kadar et ne de yumurta yiyebilirsin.

    O zaman pcos ve insülin için bir şeyler yap.

    Şimdi 3 haftadır başka bir diyetisyen ile çalışıyorum.

    Kendisi 3 aylık program veriyor, buna eğitimi dahil.

    Aslında beslenmeyi öğretiyor.

    Kan şekeri dengelemeyi.

    Ve güzel gidiyor.

    Keto beslenirken 3.haftada 5 kg vermiş ve incelmişken şu an 2.5 kg verdim ve öyle ince hissetmiyorum ama fresh hissediyorum.

    Canım tatlı, çikolata çekmiyor.

    Bir şeyleri öğreniyorum.

    Haa lipödem semptomlarım yerinde maalesef.

    Ama insülin direncini yenmişim lililili.

    2.9 olan değer 2.25 olmuş. Yani 2.5’un altında.

    Bu 9 aylık süreçte bunu ve 11 kg’yu yendim.

    Yemeklerle olan ilişkimi düzenlemeyi öğreniyorum ve kendimden vazgeçmiyorum.

    Evli değilim ama ileride anne olmak istiyorum bunun içinde en kötü 75’lere düşmem lazım.

    3 aylık pcos ve kan şekeri dengeleme üzerine aldığım danışmanlık bitince tekrar low carb a dönüş yapar lipödem semptomlarımı hafifletmeye odaklanırım.

    İstediğim kiloda olmasam bile sağlıklı olmak tek amacım şimdilik.

    Ben asla bu konuda dirayetli bir insan olamadım maalesef.

    O yüzden gulsjourney’e de funda hanım’a da, kilo verip en sağlıklı versiyonu olanlara saygım sonsuz.

    Ben yapamadım umarım sizler devam edersiniz süslüler.

    17 temmuz 15:58

    10. ben bir lipödemliyim

    kasım 2023'te bir kalp damar cerrahı ve diyetisyen ile çalışmaya başlamıştım.

    2 ayda 12 gibi inanılmaz bir kilo vermiştim.

    123 kg dan 111'e düşmüştüm.

    ki bunda benim kilomun yüksek olmasının da rolü var.

    Ama gelin görün ki bu süreç benim için bir kabusa dönüştü.

    Öncelikle yumurtadan nefret ediyorum ve her öğlen 3 yumurtayı öğürmeden yemek çok zordu.

    Hele ilk 3 hafta süt ve süt ürünü de yoktu ve benim için işkence gibiydi.

    Sonrasında da zaten sadece kaşar ve tulum gibi olgunlaşmış ve sert peynirler yiyebildim belirli bir gr'a kadar. (25 gr)

    Protein ve yağ almam lazım ama protein asla alamıyorum çünkü et tavuk bunlar midemi bulandırıyor.

    Domates, sebze, meyve hepsi karbonhidratınızdan gidiyor.

    O noktada çok kısıtlı.

    4 kaşık yoğurt karbonhidratın yarısını götürüyor mesela.

    O yüzden ne yiyeceğim diye düşünüp durdum sadece.

    Çok yorucuydu

    Asla yemek zamanı gelsin istemiyorum ama açım

    Yemekler çok kötü kokuyor vs

    Hele bir de benim gibi yeme atağı yaşayan duygusal biriyseniz vay halinize.

    3.ayın ortasında ben deli gibi başka şeyler yemeye başladım gizli gizli.

    sonra toparladım biraz 108’e kadar düştüm. Deli gibi inceldim falan.

    Hedeflenen 30 kg’nun 15’i gitmiş ohh diyorum.

    Birgün ramazan için iftar pikniği yapacağız, diyetisyene listeyi attım dedim yiyeceğim bunları bana demez mi evden yumurta götür.

    Börekler, humuslar, mezeler, pidelerin olduğu yerde ben yumurta yiycekmişim.

    Zaten iş yerindekileri sevmiyorum.

    Yemek için gitmişim

    Attı benim kayış

    Saldım ipin ucunu o son 2 ayda 4 kg aldım, sonrasındaki 1 ayda da 3 kg alıp tekrar 115’e döndüm.

    17 temmuz 15:44

    9. Ergenlikten beri diz kapağımın çevresinde olan tuhaflığı sonunda anlamlandırmama sebep olan hastalık. Tabi yıllar içinde sorun dizkapağından kalçalara ve alt bacağa yayıldı. Alt bacakta bakınca sorun olmasa da iki parmakla sıkınca nodüller hemen gözüküyor. Üst bacak artık iyice kendini bıraktı zaten, sanırım evre 1'de 2'ye geçiyorum. Ancak beni en cok şaşırtan kollarım oldu. Vücuduma göre her zaman incecik kollarım olmuştur. Hala da ince ama buradaki nodüller hem bacağımdakiler kadar büyük hem de görüntü olarak yine bacağımda oldugundan daha belirgin bir selülit görüntüsü oluşturuyor. Bir süredir beslenmeme dikkat etsem de lipödem beslenmesine hala geçemedim, psikolojik olarak yasak listesi beni cok zorluyor. En önemli şey olan beslenmeyi yapamayınca destekleyici pratiklere yüklendim; theragun masaj aleti, drenaj selülit kremi (yağ hücrelerine etki ettiğini iddia ediyor bakalım), kuru fırçalama ve arada bir kupa yöntemi deniyorum. Umarım başarılı sonuçlar alırım da burayı güncellerim.

    12 temmuz 00:18