537.
iş yerim üretimini yaptığı bir kozmtik markasının pudrasını vermişti. öyle high end bir ürün değil ama gratislerde satılan bir ürün yani. pudrayı kullanmaya başladıktan 2-3 gün sonra pudra durduk yere kırıldı... ama ne bir düşürme var ne bir ters gelme var. bütün ürünlerimi makyaj masamın çekmecesinde düzgünce koyarak, sıralayarak muhafaza ederim. çekmeceyi açtığımda bir de ne göreyim ürün kırılmış.
aklıma bayat mıydı sorusunu getirdi ama yeni üretilmişti anlam veremedim. ama beğenmediğim için çok üzülmedim.
536.
Bugün makyaj yaparken pastelin likitlerinden 53 numara allığım intihar etti. Tam aplikatörünü çıkardım yüzüme sürecektim ki pıt diye ucu yere düştü. Başta ucundaki sünger yerinden çıktı sandım ama plastiğinin kırıldığını anlayınca biraz zortladım. Olsun, ömrü bu kadarmış. İyi bilirdik kendisini.
535.
iki yeğenim var. Kapı koluma yetişecek kadar uzadıklarında ilk olarak kapımın kilidini kırarak başladılar çalışmalara. Bir süre sonra Sessiz sessiz odama girip masanın altına saklanmayı öğrendiler. Tabii sadece saklandıklarını sanıyorlardı, Popoları ve bacakları hep dışarıda kalıyordu. Bir de ben onları yakalayınca nasıl mutlu oluyorlardı anlatamam. Baktım işler gittikçe tehlikeli bir hal alıyor parfümlerimi ve Makyaj malzemelerimi masadan alıp kitaplığımın rafına kaldırdım. Artık sadece 'Teyzee makyacc' diyip sevimli sevimli rafa uzanmaya çalışıyorlardı. sürekli uzadıklarını fark edememişim, Bebeklerim sağolsunlar rafa da yetişmeye başlamışlar. Artık kullanılamayacak duruma gelen bir Kaş farı, yere hatır hutur sürtme suretiyle saplarından ayrılmış birkaç fırça ve parçalara ayrılmış bir allık gibi acı tecrübelerle fasulye sırığı gibi uzadıklarımı fark etmiş oldum. Hala seviyorum yapacak bir şey yok. Büyüdüklerinde ödetirim artık.
Edit: parçalara ayrılmış makyaj süngerini unutmuşum bu da son vukuat
25 nisan 2022 09:08
25 nisan 2022 09:18
534.
Rujumun çantamda açılmasıyla birlikte tüm çantanın içini batırması.
533.
Becca aydınlatıcım sürekli kutusundan fırlayıp kırılıyordu. 2 kere pressledikten sonra dayanamayıp, kapaklı küçük tester kutularının içine koydum. Toz aydınlatıcı gibi kullanıyorum.
532.
Far paletim 32li olduğu için büyük bir aynası vardı, muhabbet kuşum ayna görünce dayanamaz ve görünce hemen far paletine konuverdi tabi tırnakları yüzünden farların çoğu zarar gördü. Minicik ayakları bakır parıltılı farla kaplanmıştı
531.
hep allığım kırılıyor preslediğimde de yapısı bozuluyor ve taşlaşıyor en çok da yeni aldığım bir allığın keyfini süremeden kırılması daha kötü
530.
almadan önce açıp bakmadan (veya baktırmadan) asla pahalı diyebileceğim bir ürün almıyorum artık. bir defasında yüz pudrası almıştım, kutusunda, eve gelince ürünün kırık olduğunu fark ettim.
makyaj malzemeleri çok hassastır. atmaya kapmaya gelmez. sıcaklık ve ısı değişimlerinden de etkilenirler. mağazada, istediği kadar kutusunda ya da çekmecede saklansın, özensizlikten kaynaklı kazalar olabiliyor. benim durumumda satış görevlilerinden biri muhtemelen önceden ürünü kontrol etmek için açmış, fakat süngeri yerine doğru yerleştirmeyi başaramadan zoraki kapatmış kapağı. bu da pudranın çatlamasına neden olmuş. ürün 5-10 liralık bir şeyse umursamazsın ama pahalıysa buna üzülürsün. gözümün önünde muhakkak kontrol yaptırmadan artık almıyorum.
529.
rujun kapaginin acilmasi ve cantanin heba olmasi. rujun gittine mi yanayim cantanin derdine mi duseyim. herkesin en az bir kere yasadigi durum diye dusunup kendimi avutuyorum.
528.
annemin top allıklarını yere döküp ezmiştim, yaptığımı hatırlıyorum ama neden yaptığımı hatırlamıyorum. aynı şekilde farları kalemle yerlerinden çıkardığımı hatırlıyorum (gizlinot: sorry mama :d)