5.
Sadece 4 girdi yazıldığını görünce şaşırdım açıkçası. Oldukça beğendiğim bir dizi oldu. Surukleyici bir kurgusu var.
-spoiler-
Atatürk ün Türkçe notu okuduğu ve Esra'nın ataturk e sarıldığı sahnede ben de agladim gerçi ben sarılma sahnesinden sonra zaten hiç doparlanamadim asdgf azcik aglak biri olduğum doğrudur.
Onun dışında benim saçma bulduğum daha doğrusu dikkatten kaçmaması gerektiğini düşündüğüm ama dikkatten kaçmış olan küçük bir şey var. Bence küçük de sayilmaz aslında düşününce. Hazal Kaya'nın alnında bir yara izi var biliyorsunuz. Bu yara izi hem Peridede hem de Esrada vardı. Bu kişiler farklı kişiler değil mi bari birisinde kapatsaydiniz yara izini. Çok mu zordu AMK. Neyse bir de Esra gerçekten çok salak bir karakterdi ya. Geçmiş subayların karşısına tüm plani anlatiyor hadi orda kafasının güzel olduğunu zannetmesi ve herşeyin hayal olduğunu düsunmesine veriyorum. Sonlara doğru antibiotik için geleceğe gitmesi gerekirken kendisine "özellikle tanıdıklarınla temasa gecme" denildiği halde o bir saati Halit le dolu dolu flört etmek için geçirmesi? Lan "döndüğünde belki ikisini bulamayabilirsin" dediler sen dönene kadar adam hastanede ölebilir o ölünce öbürü de curuyecek zaten. Bi de Sindirella gibi son dakikalara kadar birakmiyor mu. Neyse çok sinirlendim asdgf inşallah ikinci sezon daha akıllı olur. (gizlinot: bide zaten yanlışıkla iki yıl önceye gittin belli ki halit 1917de o adamların elinden zaten kurtuluyor ne diye araya girip mantıksız mantıksız hareket ediyorsun. bi olayların önemini sırasını kavra dimi)
-spoiler-
Edit:
Son sahne benim de beynimi yaktığı için ve burda çok az girdi olduğu için biraz ekşiye bakayım dedim kim ne demiş diye. Ama son sahne ile ilgili tahmin ararken kendimi dizinin kurgusunun çalıntı olmasından Hazal Kaya'nın itici olmasına kadar o kadar çok olumsuz yorumun içinde buldum ki çok şiştim ve geri dönüp bir iki edit yapma gereği gördüm. O kadar çok itin g.tune sokmaya çalışmışlar ki.
Öncelikle insanlar Hazal Kaya ya neden bu kadar takmış anlamıyorum. Çok dan dunmus da devamlı ayar verir modda biriymiş de hiç güzel bir kadin değilmiş de. Kadınla gerçek hayatta burun buruna gelmis biri olarak söylüyorum son derece mütevazı, kibar ve nezaket sahibi biri. Ayrıca gerçekten güzel de biri. Doğal ve içinden geldiği gibi davranan biri olduğu için sevilmiyordur belki. Duymak istenenleri söylemediği içindir. Her neyse diziye dönecek olursak.
-spoiler-
Çok paytak yürüyormuş kıyafetlerin hiç birini tasiyamiyormus. Peridenin duruşu bile farklıydı. Duruşu, yürüyüşü, konuşması. Dimdik duruyordu. Kıyafetleri Esra giydi gerçekten farklı bir katakter gibi oldu duruş değişti. Hazal Kaya kıyafetleri tasiyamiyordu, doğru. Ama asıl uzerine dikilmiş gibi olsa garip olmaz mıydı bu kız o zamana, oraya ait değil ki giydiklerinin hiçbiri kendisinin değildi ki. Kimisi Peridenin kıyafetleri kimisi de kerhanenin verdikleriydi. Tabi ki emanet gibi duracakti, öyle durmalıydi zaten.
Sonra vay efendim hemen abi abi diyormuş hemen samimi olmuş. Bu konuda da diyecek çok şeyim var aslında da gece gece uygun kelimeleri secemezsem yine linç yerim. Geçiyorum simdilik. Plazada çalışıyor olmasi uygun hitap şekillerini bilmesini gerektirmiyor.
edit2:
-spoiler-yarım bıraktığım yerden devam ediyorum. esranın devamlı abi abi diye konuşması anormal bir durum değil. ben de dolmuş şoförüne ya da sokaktaki simitçiye abi diye hitap ediyorum. bu hitap şekli türkiyede gayet yaygın neden bu kadar garipseniyor ki. sanki simitçiyi abim gibi gördüğüm için mi abi diyorum. bu hitap şeklinin oluşmasının altında birçok sosyolojik sebep var. kaldı ki kız o otel görevlisiyle birlikte zamanda geriye gitmiş ya. bi yerde artık o zamana ait tanıdığı tek kişi. plazada çalışıyormuş ama konuşmayı bilmiyormuş. kız yetimhanede büyümüş unuttunuz herhalde. zaten o plazada toplantı masasında diğer kişilerin arasında da sırıtmıyor muydu oraya ait değil gibiydi zaten. herşey bittiğinde kendi zamanına gidip pera palasa gitmek için 130 sebep yazıp orda çalışmaya devam edeceğini de zannedersiniz siz şimdi. (gizlinot: sözüm burda abi lafına takılanlara. çok yükseldim asdfg)
neyse, saçma bulduğum şeylerden birini yazmayı unuttuğumu fark ettim. son bölümde tüm gemiyi infilak ettirmeye sebep olabilecek büyüklükte bir bombanın o gemiye zarar verememesi için çok daha uzağa atılması gerekir. halit nasıl o kadar uzağa atacak ki diye beklerken gerçekten de pek uzağa atamadı yani. çok mantıksız olmuş. güya gemiden kimsenin sağ çıkamayacağı denli büyük çaplı bir bombaydı.
-spoiler-
edit3:
-spoiler-
ekşide midnight in paris filminin çakması diye çok eleştiri almıştı. azönce o filmi bitirip geldim. sırf zamanda yolculuk temalı diye benzetmişler resmen alakası yok ya. 11.22.63 e benzetseydiniz bari en azından geçmişe müdahale de var orda ama o zaman hiç zamanda yolculuk ve geçmişe müdahale konulu birşey yapılmasın artık madem çakma damgası yiyecekse. saçma.
-spoiler-
15 mart 2022 23:37
21 mart 2022 16:00