seboreik dermatit

107. Ayda bir kez, cildiyeden randevu almaya çalışanlar kulübü daimi üyesi olarak merhabalar. 17 yaşındayken saçımı boyattıktan sonra saç derimde kabuklanmalar oldu ve geçer diye düşünüp doktora gitmeyince, geçmek yerine saçlarımın 2/3 ünü döktü. 24 yaşında bugün ilk kez bunun için doktora gittim, o da bana bunun seboreik dermatit olduğunu söyledi. (gizlinot: Muayene yapmadı, biliyorsunuz cildiye polikliniği acayip yoğun )

Bana kutu kutu meşhur saç derisi losyonu betametazon ve konazol şampuan yazdı. Deneyip göreceğiz. 

106. ara ara atak dönemi yaşadığım illet. son dönemde kullandığım böbrek sattıran şampuanım da işe yaramayınca farklı şampuanlara yöneldim ancak hiçbiri işe yaramadı.

internette çare ararken bir youtube kanalında sabah ve akşam aç karnına 1 bardak suya 1 silme çay kaşığı karbonat içmenin iyi geldiğinden bahsediliyordu.

ne kaybederim ki diyerek başladım ve 10 günde kaşıntı, acıma ve kepek sorunum geçti. gördüğüm herkese de tavsiye ediyorum. başka bir yerde de 2 haftadan fazla yapılmaması gerektiği yazıyordu o yüzden ben 10 günde bıraktım. eğer ilerde tekrarlarsa aynı yöntemi kullanırım.

105. benim de saç derimde kendisini bebeklerde görünen konak gibi gösteren bir türü mevcut olan rahatsızlık. bazen kulaklarımın arkasında ve içinde de oluyor ama nadiren. asıl problemim saçlı derimde olması. son birkaç aydır öyle bir hal aldı ki kepek şampuanı kullansam aşırı hassasiyet ve kaşıntı yapıyor, hassas saçlar için olanı kullansam yağlanmam çok hızlı, yağlanma dolayısı ile günlük yıkasam yine hassaslaşıyor. nasıl baş edebileceğimi şaşırmış durumdayım.

104. Son birkaç senedir stresten dolayı yaşadığım durum saç diplerimde döküntü soyulma oluyor saçım aynı gün yağlanıyor. Daha önce doktor önerisiyle  vichy dercos kullandım ve geçirmişti. Bu sene aynı sorunu yine yaşayınca prozinc salicade şampuanını aldım. İlk birkaç kullanımda kaşıntıyı kepeği geçirdi yağlanmayı da geçirdi ama sonra yine çıktı şuanda azaltmaya başladı umarım işe yarar 

103. Çene ve ağız kenarlarımda oluşan, stresle daha çok azıtan cilt rahatsızlığım. Hipokort 0.5 krem önerdi doktorum. Günde bir kere ince tabaka sürdüm ve biraz rahatlama var. Daha ikinci günüm, kullandıkça sonuçları da paylaşacağım.

102. Seboreik dermatitin otoimmün bir rahatsızlık olduğuna inanan araştırmacıların tarafındayım ve kendi adıma da buna eminim.

bu hastalık bana hayatımın çok stresli bir döneminde geldi. ve gelişi de korkunç olmuştu, sırtımdaki deriler soyulmuştu. insanın gerçekten aklı almıyor...

Bağışıklık sistemin vücudundaki sağlıklı hücrelere (bu durumda cilt hücrelerine) saldırarak onları mahvediyor. Yani bedenin kendi kendine saldırıyor, ya da "sen kendi kendine" saldırıyorsun, ki psikolojik açıdan orası zaten kesin öyle.

bu hastalık sadece cilt hücrelerinizi hedef almıyor. eklemleri de etkileyerek eklem ağrısına sebep olduğuna eminim. her türlü romatolojik testten geçtim. iltihabik kökenli bir şey bulamadılar. o sebeple kanda çıkmıyor. iltihapsız romatizma türevi semptomlara neden oluyor.

Kimi gıdalar da tetikliyor. Doktorunuz size nelerden uzak durmanız gerektiğini söyleyecektir.

belli havalarda coşuyor, ve belli koşullar altında. Nemli kış koşullarında özellikle. her ne hikmetse ciltteki semptomlarla eklem ağrısı da bir güzel aynı anda ortaya çıkıyor.

Dermatoloğun kaşıntı, kbb uzmanının da alerjik rinit için yazdığı levosetirizin dehidroklorüre, yıllardan sonra alerjik reaksiyon göstermem ve yüzümün şişmesi de bonus oldu...

Kesinlikle kuru, tercihen de sıcak bir iklimde yaşamanın faydası dokunur.

Diyetin ve kafayı rahat tutmanın kilit önemi var.

101. Saçımdaki kepekleri yolmaya bayıldığımı herkes bilir ki burada beni kimse tanımıyor. O yüzden uzun zaman tedavi olmadım. Zaten kullanılan kimyasal dolu kremler geçici çözüm sağlıyor. Ancak son günlerde yayılma başladı ve bu beni endişelendirdi. Artık bir şey yapmam lazım dedim. Ufak bir araştırmayla sorunumun seboreik dermatite de mantar enfeksiyonuna da benzediğini gördüm. Anti fungal yağlar olan çay ağacı ve Hindistan cevizi yağı ile sorunlu bölgelere masaj yapıp yarım saat sonra duşa girdim. Bitti. Yayılma kesildi. Var olan bölgelerde çok büyük oranda azalma var. Şimdi de haftada 2 kez sirkeli suyla duruluyorum yağ bakımının yanısıra. Çünkü kimyasallar da tetiklermiş ve sirke bu kimyasalları kısmen çözüyormuş. Resmen pullarım yok oldu. Bıraksam ne olur bilemiyorum tabi.

100. senelerce bu dertten müzdariptim.denemediğim kür ürün kalmadı.doktorların verdiği şampuanlar losyonlar geçici.saraçoğlunun mağazasından aldığım kükürtlü sabun ve ev yapımı sirke kurtarıcım oldu. bu hastalığı stres ve beslenme tetikliyor.Ayrıca benim seboreik dermatitim çok ilerlediği ve kontrol altına alınamadığı için doktor kontrolünde aknetrent kullandım en düşük doz .aknetrentin faydasını gördüm ancak tekrar edebiliyor o dönemlerde de kükürtlü sabun ve ev yapımı elma sirkesi gayet kontrol altına aldı.

99. Çok küçükken, benim hatırlamadığım bir zamanda ortaya çıkıp kaybolmuş ve seneler sonra birkaç aydır tekrar baş gösteren hastalık/durum. Stresin etkisi var mı bilmiyorum. Takıntılı ve hata yapmayı kaldıramayan bir kişiliğim var (tescilli OKB). Yeni bir işe girdim ve birkaç ay önce aşık olduğum birinden sağlam bir kazık yedim. Bunların da etkisi olabileceğini düşünüyorum

Önce ucu bucağı olmayan saç dökülmesiyle başladı. Güzelim dolgun saçlarım özellikle banyodan sonra felaket şekilde döküldü. Sonra yavaş yavaş kaşıntılar baş gösterdi. Artık saç dökülmesi ve saç diplerimin yanıp, batmasına dayanamayarak önce devlet hastanesinde bir doktora daha sonra da önceleri gittiğim özel muayenehanesi olan bir doktora başvurdum. Tahmin ettiğim gibi seboreik dermatit ve tabi birkaç vitamin eksikliği de çıktı. Hem onları tamamlıyorum hem de şampuanları kullanıyorum şu anda.

İlk gittiğim devlet hastanesindeki doktor bana Capicade-ardıç katranlı şampuan (70 tl sanırım 220 ml), Trichos Lotion (150 tl tam hatırlamıyorum), Ketoral ve Betasalic verdi. Ama doktor o kadar ilgilenmedi ki hiç güvenmedim. Sadece şampuanları ve betasalic ilacını aldım. Şampuanı az kullandığım için hakkında yorum yapamayacağım. Tabi ki de güzel bir kokusu yok market şampuanları gibi. Fakat kötü de değil. Betasalic kaşıntılarımı azalttı fakat saçları yağlanmış gibi gösteriyor -duştan önce öneriyorum- aynı zamanda uzun kullanımda zararlı. Ketoral saçlarımı daha çok döktü ve bende çok işe yaramadı.

İkinci doktorum Sebovium(160 tl ve 125ml :/ küçücük bişi ) şampuanı ve yine Ketoral'ı verdi. Benimle uzun uzun ilgilendi. Seboviumu kullandım biraz fakat dökülmeler, batmalar azalsa da bitmedi. En son uzun uzun araştırdım ve elma sirkesiyle tanıştım. Kullanmaya başladıktan sonra kaşıntılarım bıçak gibi kesildi ama ancak bir gün dayanıyor akşama yine kaşınmaya başlıyor. Ben işten eve gelince suyla ikisini karıştırıp kafama döküyorum. Birkaç saat sonra da normal duşumu alıyorum. Bu şekilde koku olmuyor.

En son Vichy-Dercos (110 tl 390 ml) ile tanıştım. Alırken dikkatli olun; kuru saçlar ve yağlı saçlar olmak üzere iki türü var. Yağlı saçlar için olanını aldım. Birkaç hafta dökülmeler ve kaşıntılar tamamen ortadan kayboldu fakat etkisi var mı bilmiyorum ama birkaç gündür poğaça, börek, tatlı dikkat etmeden yiyorum ve regl dönemim yaklaştı. Tekrardan kaşıntılar ortaya çıktı.

Bu rahatsızlık hakkında olabilecek her şeyi hatta youtubedeki yorumları bile okudum. Candida diyetinden bahsedenler oldu. Hastalığın ilk zamanlarında yarım yamalak denediğim için de bilmiyorum. Kesin karar verdim. Gluteni, şekeri, süt ve peyniri kısa süre de olsa hayatımdan çıkararak ya da çok çok azaltarak denemeye kararlıyım. Tam yapabilmem çok zor. Kendime glutensiz un, ekmek, makarna filan aldım. Çünkü kaşıntıların gluteni kesip tekrar başladığım bir zamanda çıkması beni düşündürdü.

Bazıları karbonat suyu içmeyi ve tuzla saçını ykamayı denemiş. Tuzla saçımı yıkadım çok yaktı tavsiye etmem. Ama sirke bana çok iyi geldi. Sizin de tavsiyeniz varsa almaktan çok çok memnun olurum.

98. Ben de bu illete sahibim. Kaş derim, burun kenarım, ağız çevrem pul pul dökülüyor. Çaresi ise salisilik asit içeren ürünler kullanmak. Ben betasalic losyon kullanıyorum ve azaltıyor kepeği ve pullanmayı. Bide cildi nemlendirmeyi ihmal etmemek lazım.