yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    28 yanıt
    • linki kopyala
    • şikayet et

    narsist istismarı, depresyon, utanç hissi ve kabuslar?

    süslüler bu bir iç dökme soru olacaktır. biraz karışık yazarsam şimdiden kusuruma bakmayın. bundan yaklaşık 3 sene önce biten ve 3.5 sene sürmüş toksik bir ilişkim oldu. karşımdaki insan narsist birisiydi. hayatımda asla yapmam dediğim şeyleri yaptım ve psikolojik olarak ciddi çöküntü yaşadım bu ilişki sebebiyle. zaten öncesinde kaçıngan bağlanma biçimine sahip, insanlardan uzak duran ve duygularla alakalı konuşmayı pek sevmeyen bir insandım. hayatta belki de hepimizin ihtiyacı olan o sevgi ortamı olmadığı için (çocukluğum kavga ve şiddet görmekle geçti, ne yapsam sürekli eleştiren ebeveynlerim var) duygusal anlamda donuk birisiydim. bu kişinin muhtemelen beni bu kadar etkilemesinin sebebi de hissettiğim bu yoğun duygusal boşlukta bana benzediğini hissettirerek, ilgili şefkatli davranarak zaten ilişkiler konusunda kapalı ve aşırı tecrübesiz olan bana ilk defa yalnız olmadığımı hissettirebilmesiydi. evet ömrüm boyunca hep kendimi suçladım ve halen nasıl bu şekilde aptal olabildim diye içten içe utanç duyduğumu biliyorum. bu kişiyle geçen süreden sonra çok ağır depresyon yaşadığım için bir sürü ilaç kullanmaya başladım, işi bıraktım evde geçirdim tüm zamanı. sürekli kabus görüyorum, bir çoğunda bu kişiden kaçtığım görüyorum. hem derin bir suçluluk ve utanç hissiyle mücadele ediyorum. birisi bana iyi davranınca şüphelenmeye başlıyorum. sanki iyi davranan herkesin onun gibi love bombing yaptığını düşünecek kadar. birisinin beni sevdiğine inanamıyorum açıkçası o yüzden ilişkilerde çok mesafeli ve alaycı duruyorum. bugün gördüğüm rüya sonucunda çok etkilendim. bu yüzden buraya yazma ihtiyacı duydum. rüyamda okul ortamında bu kişiden kaçıyorum, derin bir utanç duygusu vardı, depresyonda olduğum için özür diliyordum hocadan ve beni sınıfıma geri almasını istiyorum, okuduğum bölümden dolayı toplum bizden nefret ediyor, sürekli kafamıza bir şeyler fırlattığı için kask giyiyorum, rüyanın sonunda başımda kaskla yağmurun altında hıçkıra hıçkıra ağlıyordum, elimde kalemleri sımsıkı tutmuş bir şekilde. rüyanın ana metninin farkındayım. depresyonda olduğum için özür dilemenin mantıksızlığının da. hayatımda çocukluktan itibaren tutunduğum nokta başarılı olmak oldu, hep iyi dereceler aldım ve iyi ortalamalar yaptım, sınavlarda türkiye derecesi yaptım şu anda ise işimi bıraktım evdeyim. işe gittiğimde panik atak yaşıyorum bu sebeple işimi yapamaz hale geldim. bu derece çöküş bende narsist istismardan sonra oldu. kendimi toparlayamadım. muhtemelen hayatımda tutunduğum tek şey olan başarı da elimden gidince yaptığı seçimlerden utanç duyan bir yetişkin dönüştüm. burada bir soru yok. sadece öyle size anlatmak istedim. teşekkür ederim.

    1. Gecmis olsun, 3 yıl çok uzun süre. Terapi ile beraber mi ilaç alıyorsunuz. öyle olmalı çünkü. Bu kadar sürede 40 kere çözerdiniz etkili bir terapi ile bence. Ya da değiştirmeyi düşünebilirsiniz danistiginiz kişiyi. Su dönem çoğu kişinin psikolojisi kötü ama 3 yıl önceki olayın bu kadar hala hayatınızı etkiliyor olması bana çok uzamış gibi geldi.

    13 nisan 2021 07:52

    2. Terapi konusunda bir iki yere gittim yardım almak için ve anlaşabildiğimizi çok düşünmedim. İlaç tedavisi görüyorum. Şu anda ise malesef bunu karşılayacak maddi gücüm yok.

    13 nisan 2021 08:06

    3. Terapi ücretleriçok pahalı malesef.

    13 nisan 2021 08:07


    4. O kısmı es geçtim çünkü. 3.5 sene duygusal şiddet gördüm. Bir kere de fiziksel şiddet. Defalarca aldatıldım. Her ayrıldığımda geri dönmem için her türlü yolu kullandı. İntihar edeceğini söylemekten tut kavga çıkarma, tehdit etmeye kadar. İlk etaptaki sevgi dolu yaklaşımı nedeniyle bu davranışlarını algılayamadım. Zaten aile desteğim de olmadığı için kendimi çok yalnız ve kapana kısılmış hissettim. Sürekli kendi değerimle alakalı konularda beni alttan alttan da üstten üstten de ezmeye çalıştı. Eski erkek arkadaşım gerçekten saf kötülüğün timsali gibidir. Mesela bu fiziksel şiddet olayı benim babam tutuklandığı için evde duramayıp yanına gittiğimde, aldattığını keşfedip ona hesap sorduğum için başıma yumruk atıp, boğazımı sıkma suretiyle oldu. Yani ortada laylaylom bir durum yok. Bu hastalıklı ilişkiden kurtulma adına şehir değiştirdim o derece yani. Şunun farkındayım şu anki durumun tüm gerekçesi onunla yaşadığım ilişki değil. Öncesinden beri yaşadıklarım zaten o ilişkiyi getirdi ama şu andaki tam çöküş hali benim güçlenmek için çabaladıkça beni dibe çeken o kişi sebebiyle oldu. İnsanlara güvenim çok azaldı malesef. O kişiyi göreceğim diye yaşadığı şehre hiçbir koşulda gitmek istemiyorum. Öyle diyeyim. Bu arada bu bahsettiğim kişi uluslararası işler yapan bir büroda çalışan bir avukat. Dışarıdan ne kadar kötü birisi olduğunu insanlar anlamaz öyle diyeyim.

    13 nisan 2021 08:38

    5. Çok çok geçmiş olsun. Gerçekten bir ilişkinin bir kadın hayatında nelere mal olabileceğini en iyi bilen insanlardan biriyim.

    Terapiye giremeyeceğinizi yazmışsınız ve bu konuda sizi anlıyorum. Gerçekten terapi ücretleri çok pahalı ama yerel yönetimlerin ucretsiz terapi hizmetleri var.

    Ben size kendi hikayemden bahsedeyim. Ben de toksik bir evlilikten çıkıp bir de toplumun boşanma baskısıyla 24 yaşımda dibe batmistim. İşe falan gidiyordum ama inanın şu an bile hatırlamayacak kadar oluydum. Bu durum 27 yaşıma kadar devam etti. Sonra biriyle tanıştım, boşandıgim için benimle sadece cinsel paylaşım yaşamak istedi daha kötü gunlere bu ilişkiden sonra adım attım. 29 yaşıma kadar gerçekten hiç aglamadigim kadar ağladım. Sonrasında ben erkeklere olan inancımi kaybetmiş şekilde yuzeysel bakarken hayatımın en toksik ilişkisine adım attım. Kıskançlık, kısıtlama, psikolojik şiddet, aşağılama, narsisistlik derken önceki tecrübelerimde eklenince ben o ilişkide partnerimi aldattım. Bu aldatma sonucunda öyle bir kafam açıldı. Öncelikle yaptığım şeyden pişman oldum ama bir erkeği yenme hissi beni kendime getirdi. Benim kafamdaki prangalari söküp atmami, intikamın bazen iyi geldiğini hissettim. Asla bunu yapacak bir kadın değilken böyle kötü bir davranışla kendime geleceğimi asla tahmin edemezdim.

    Sonra ben öne night stand ilişkiler falan derken bu erkek milletinin ne kadar aciz yaratıklar olduğunu gördüm. Eski saygım, sevme potansiyelim yok olmuştu ve artık onlardan korkmuyor zihin oyunlarını çok net görüyordum. Bayağı uyanık bir kadın olmuştum.

    Sonra işten ayrıldım, bir yıl boyunca kendimi eve kapattim. Sadece seks yapmak için cikiyordum. Bu dönemde Oturdum babamla ilgili sorunlarınlarimi düşündüm çünkü benim sorunlarının kaynağı oraya dayanıyordu. Benim babam hitler gibi bir adamdı. Benim erkeklerin hot dese korkmamin sebebi babamdı. Babamdan kalan bir terk edilme semam vardı ve sosyal izolasyon semam vardı. İyi hissetmek isimli kitabı okumaya, bol bol tarafsizca düşünmeye başladım. Bu çok can yakıcı bir surecti. Bir konuya günlerce ağladım, günlerce yemek yemeden evde öylece yattım. 58 kilodan 52 kiloya düştüm. Televizyon, telefon hepsini bıraktım hiç bir şeye tahammülüm yoktu. O ara vücudumda tutulmalar ağrılar olmaya başladı. İlk belim müthiş ağrıdi. Yavaştan yogaya başladım, sonra meditasyona. Zaten kendimi anlamak adına psikiyatrik okumalar yapiyordum devam ettim. Sonra belediyenin ücretsiz PDR hizmetinden iyi bir doktira denk geldim. İlaç vermek istedi kabul etmedim çünkü böyle sorunlarda beyin yapisinin ilaçla değil düşünme yoluyla değişeceğine inanıyordum. Yirmi seansa yakın seans yaptık. Ve benim erkeklerle duygusal bagimin kopukluğu üzerine bol bol konuştuk. Sonra babamla barıştım iç dünyamda. Babam değişmedi ama benim ona bakış açım çok değişti. Artık ne nefret ediyorum, ne de aşırı saygı duyuyorum, ne de korkuyorum. Sıradan bir insan ve beni dünyaya getirdiği için teşekkür ettiğim biri. Ona bu dünyaya doğup nefes almam için bir aracı gözüyle bakıyorum o kadar. Sonra doktorum seninle başlamadı diye bir kitap önerdi onu okudum annemden gelen zihinsel kodlarını gördüm. Bu benim için büyük bir aydınlanma idi. Annemi hep çok severken babama bakış açımi annemin kötü evliliginin intikamı için inşa ettiğini fark ettim. Anneme kızmıyorum ama artık oyunlarına düşünüyorum ve birden ikisinin arası düzeldi. Annem yalnız birakilinca babamla geçinmeye başladı. Huyuna gitmeye başladı meğerse öncesinde beni babamla savastirarak kendi kalesini koruyormus. Ailemi koymam gerek yere koyduktan sonra bu sefer kendime geldim. Onun için de bol bol sevgiyi düşündüm. Bir çok şeyi önce hayvan, doğa ve insanları oldukları haliyle sevme üstünde çalıştım. Bunlar öyle çalışmalar ki bazen bir düşünce bir hafta sizi yorabiliyor. En nihayetinde kendimi olduğum gibi kabullenip, çok sevdim. Sonrasında ben çok iyi hissetmeye, çok değerli görmeye başladım. Büyük bir başarısızlık korkum vardı. Kendimi aşırı başarısız hissediyordum. Dedim başarı ne ya. Başarılı olmak zorunda mıyım. Benim hayatım böyle, ben aldım bu kararları ve kimseye başarılı olma sözüm yok. Hayatta evli, güzel kariyerli olmak başarı değildir, hayatta kendini olduğunun en iyi versiyonuna taşımak ve huzurlu bir insan olmak başarıdır dedim. O kadar işe yaradı ki o başarı kalesini yıkmak. Artık umurumda bile değil başarı da, başarılı denilen insanlar da. Duvar gibiyim. Önceden yetkin ve başarılı biri görünce gözümden kalpler çıkardı şimdi gerçekten umurumda değil. Şu an da bir insanın halı tavrı ve verdiği elektrik önemli benim için ve bu benim sosyal çevremde öyle köklü bir değişim yaptı ki. Şu an etrafım kendimi yanlarinda müthiş iyi hissettiğim, dilediğimce güldüğüm, hiç birinden korkmadigim insanlarla dolu. Hepsi samimi, içten ve kompleks siz insanlar.

    Karşıma çıkan erkekler de çok farklılar. Rüyamda goremeyecegim kalitede erkekler. Eskiden bir cehennemde yaşıyormuşum.

    Ben bu kafaya geçtikten sonra başarı da yanında geldi. İyi bir isim var, kendi işimi kurduk geliştirmeye uğraşıyorum. Sevdiğim ve sevildigim biri var ve ilk defa birine güvenip müthiş huzurlu bir ilişki yaşıyorum.

    Buraya gelmek beni çok yıprattı. Her bir süreç çok sanciliydi. Hatta yukarıda yazmayı unuttum bu süreçte dostum dediğim kişiyle ilgili de büyük bir aydınlanma yaşadım. Meğer yıllardır hep benim verdiğim, onun ise aldığı bir arkadaşlık yaşıyormuşuz. Bana doğum günümde 'sen benim hayatımda başrol değilsin' dediği gün uyandım o rüyadan. Meğerse o benim hayatımda terk edilme korkumu kullanarak başrol olmuş. Bugün hala görüşuyoruz ama bendeki değişimi kabullenmesi çok zor oldu. Çünkü ilişkimizin tabiatını bozan ben oldum. Çağırdı gitmedim, sürekli dert anlattı dinlemedim, oğlunun doğum gününe bekledi gitmedim. Almadığım Hiç bir şeyi vermedim. En sonunda da açık açık seni kaybetmekten korkmuyorum ama artık eşit olalım bu dostlukta beni seviyorsan bunu düşünürsün dedim. Düşündü ve devam ediyoruZ.

    Yani bir çok şeyi yıktım, yok ettim tabiri caizse kendi kendimi yeniden doğurdum. Bu sancı çok büyük oluyor çoğu zaman insanın kalbi yetmiyor. Hele hele hayatını kendi ellerinle bu hale getirdigini görmek epey koyuyor ama ben biriciğim, kendimle istedigimi yaparım, olan olmuş bundan sonrası önemli demek dönüm noktası oldu benim için.

    Umarım bir faydam dokunur. Gerçekten nefes alıyorsanız hala bir ümit vardır. Yeter ki siz konfor alanı haline getirdiğiniz bu kalıplardan, bu davranışlardan çıkın. Dışarıda gerçekten çiçekli bir dünya varmış bunu 34 yaşında anladım ben. Lütfen şu an güvende hissettiğimiz sizi çürüten bütün olanları terk edin. Konfor insanı çürütür. Kimseye bir sey ispatlamak, kimse tarafından sevilmek ve onaylanmak zorunda değilsiniz. Her şey sizin alginizin değişikliğine bağlı. Lütfen kendinizle ilgilenin artık.

    13 nisan 2021 09:37

    6. Zaten bu kadar devam edilmesini sağlayan kendimden fazla ona gösterdiğim merhamet oldu. Bunun normal olduğunu düşünmüyorum.

    13 nisan 2021 09:38

    7. Kadına şiddet uygulamış, kadın gitmeye kalkınca yalvarıp yakarip manipüle etmiş, duygularını vampir gibi emmiş. Kendi varlığını kadının varlığı üzerinde ispat etmeye çalışmış. Daha ne kadar narsisist olabilirdi acaba?

    13 nisan 2021 09:48


    8. Salak mısın A3?

    13 nisan 2021 09:56

    9. Anonim 5 çok güzel yazmışsın. Ben de okudum iyi hissetmek kitabını. Aynj yazarın panik atakla alakalı kitabını okumaya başladım. Mantıken farkındalığın yerinde. Aslında bir çok davranışının nedensellik içinde neden kaynaklandığını çözebiliyorum. Zaten ilişkilerdeki derin başarısızlığı bu anne baba arasındaki çatışmada ortada kalmış olmam. Bizimkiler daha yeni boşandılar. Ben çocukken de gençken de ortalık yıkılırdı. İyi bir bayramım olmadı. Her zaman kavga olurdu evde. Annem ben ilkokul 4ten itibaren depresyon tedavisi görmeye başladı. Evde ya uyuyan anne vardı ya da kavga. Tüm tabak bıçaklar yer atılırdı, kapılar tekmelenirdi, birbirlerine vurdukları da olurdu. Boşanmalarının tek gerekçesi çocuklar (!). Bu arada hep anneme yüklenmişim gibi olmuş ama babam da çok toksik bir adamdır. Aşırı kontrol meraklısı, okbli ama kabul etmez, hep biz kötüyüzdür, en temiz en haklı odur. Kendisi dışında herkes yanlıştır. Sözleri ile insanı o kadar rahatsız eder ki, bir de peşini de bırakmaz defalarca söylenir, susmaz bi türlü. Şimdi boşandılar annemin depresyonu iyileşti resmen. Kadın o evlilikte kaldıkça ruhunu emmiş resmen adam. Neyse şu mevzunun bu kadar uzamasının nedenlerinden birisi de babam olabilir tabii. Çok ağır ilaçlar kullandığım için tek başıma kalmak istemedim. O dönemde de hem işte hem evde yaşadığım bu baskı beni çok bunalttı. Bahsettiğim aşırı toksik ilişki bittikten sonra ise erkeklere çöp muamelesi yapmaya başladım. Bir kişide minik bir hata görünce bir daha aramadım. İyi davrananların da iyi davranmaları gözüme battı, herkesi aşırı derecede eleştirmeye, didik didik incelemeye başladım ve biraz da tahammülsüz davrandım. He tüm suç bende değil karşımdakiler de çok iyi çok nazik insanlar değildi. Son 1 aydır gerçekten sevildiğimi hissettiğim bir ilişki yaşamaya başladım. Karşımdaki insan düzgün davrandıkça ben daha da şüpheleniyorum. Çünkü narsist olanla ilişkimde de böyle başlayıp bağlandığını anladığı anda beni ezmeye ve kullanmaya başlamıştı. Bu korku normal ve mantıklı değil. Oradaki düşünce çarpıtmalarının bir çoğunu yaptığımın farkındayım ama farkında olmak çözüm için yeterli olmadı bende. Şu andaki kriz ortamı da etkili. Çemberi bir yerden kırmam lazım. Çalışmak istiyorum, cv gönderdim ama daha hiç dönüş olmadı. Başarı odaklı oluşum yine aileden. Türkiyede ilk 200e girdim annem ilk 100e giremedim diye beğenmedi 😅 babam aman avukat oldun da ne oldu ne kadar kazanıyorsun dedi. Çocukken öyle bir beklenti baskısı vardı ki. Okulda 2. Olsam neden 1. Olmadın denirdi. Hem zeki, hem başarılı, hem çalışkan, hem sosyal, hem temiz tertipli düzenli, güzel, belli kilolardan mükemmwl fiziğe sahip olacağım, ev işinden anlayacak, kitap okuyacak ve genel kültürüm iyi olacaktı. Annem sen zaten yapıyordun, öğretmenlerin bizi böyle yönlendirdi dese de ben bu baskı altında çok ezildim. Aslında yapı olarak içe dönük olsam da dışa dönük olmaya zorlandım. Sosyal bukelemun oldum. Dışarıdaki insanlar bunları bilmez tabii. Adhd varken tembel olmakla, okulda düzeni bozmakta, sürekli derste uyumakla veya konuşmakla suçlandım. Okulda aynı evde aynı baskıyı görünce insan yanlış olduğunu bilse de bilinçaltı bu suçluluk hissini içselleştiriyor. Aslında oldukça nihilist bir yapım var. Bazı noktalarda da aşırı bir boşvermişlik var. Sanki her şeyi doğru yapmam gerekiyormuş gibi bir düşünce var. Farkındayım hatalı. Bazen çocukluğumu alıp kendime sarılmak istiyorum. Yalnız değilsin diyerek.

    13 nisan 2021 10:52

    10. Bazen düşünüyorum acaba daha sevgi dolu bir ortamda büyüsem bu derece mantık odaklı bir insan olur muydum diye. Bazen robot gibi davranıyorum, insanlar duygularını açtığında algılayamıyorum. Duygusal zekamı geliştirmek için çok okudum, gözlem yaptım, araştırdım ve insanları dinledim. Mükemmel insan yok, tanrı kompleksine girip mükemmel olmayı mı dilemişim ki. Aslında çok basit beklentilerim var. Neden işler bu kadar zorlaşıyor anlamıyorum. Bir insanın tabiri caizse senelerce kendini kulesine kapatıp, kulesinden çıkmaya ikna edilip, ilk defa anlaşıldığını düşündüğünde bu derece şiddet görünce koyuyor gerçekten. Şu anda ise bu derece kabus görmemin nedeni ise bu korku. Ya bu kişi de onun gibi çıkarsa, ya bana zarar verirse, ya bağlanırsa diye. Saçma evet ama neyse bilmiyorum.

    13 nisan 2021 11:05