1673. buraya uzunca içimi dökeceğim çünkü aylardır hissettiğim bu hisle asla başa çıkamıyorum, belki benimle benzer durumu yaşamış birileri olabilir, bir mesaj uzağınızdayım.
kaybolmuş hissediyorum. kelimenin tam anlamıyla kaybolmuş hissediyorum. ne bana mutluluk verir, ne yapmalıyım, ne hissetmeliyim bilmiyorum. çok uzun zamandır hevessizim, hevesli olmam gerektiğini hissediyorum ama her şeye hevessizim. ve bunun sebebini biliyorum. zamanında çok istediğim bir şey gerçek oldu ve o şey de maalesef benim sınavım oldu. bu kadar çok isteyip elde ettikten sonra yaşadıklarımı aşmam çok zor oldu. sonra hayatta hiçbir şeyi fazla istememem gerektiğini fark ettim.
bu durumu fazla mı içselleştirdim bilmiyorum. önceden hayalleri hedefleri olan ve bunları gerçekleştiren birisiydim, duygularımı rahatça yaşar ağlamak istediğim yerde ağlar gülmem gereken yerde gülerdim. bu yaşadığım hayal kırıklığından sonra kendimi çok dinler oldum. yaptığım ve yapmadığım her şeyin altında bir neden, bir anlam bulmaya çalıştım. bulamadıkça da kayboldum.
artık hiçbir duygumu tam olarak yaşayamıyorum. kpssde ilk 100e girdim mesela herkes buna çok güzel derken ben zaten beklediğim bir şeydi diye bunu çok görmüyorum. kendimi takdir etmem gereken yerde gerçekten edemiyorum. içimden gelmiyor yani. insanlar ne güzel kendilerini pazarlıyor. herkes atama heyecanı kontenjan peşindeyken bende sıfır heyecan. sınav sonrası online bazı işlere baktım önceden çatır çatır başvuru yapar iş kovalar ve bulurdum yok hevessiz hevessiz 3-5 yere başvurdum red gelince daha başvurmadım. önceden kendime bir şeyler almak için motive olurdum şimdi dışarı çıkmıyorum ki ne gerek var diyorum. böyle olunca çalışmıyor oluşum da gözüme batmıyor.
bu durumun için destek de aldım, ama herkesin dediği şey şuydu bir yıl zaten eve kapanıp ders çalıştın güzel de bir başarı elde ettin istediğin filmi izle, istediğin saatte uyu/uyan. yok, bunları yapasım da gelmiyor. bir arkadaşım kötü şeyler yaşadığını ve tamamen me time odaklı yaşayıp 50 kitap 100e yakın film bitirdiğini söyledi ve ben ona imrendim biliyor musunuz? çünkü ben bir me time bile yapamıyorum. hiçbir anın tadını alamıyorum. düzenli bir hayat yaşamaya çalışıyorum mecburiyetim olmasa da erken kalkmaya erken yatmaya kalkıyorum. herkes diyor ki istediğin saatte uyu/uyan nasılsa çalışma başlayınca böyle bir fırsatın olmayacak, ben buna ilk okey diyorum ama sonra yok. film açıyorum diziye başlıyorum sonra içimden "bir şeyler yap" dürtüsü kendisini yeniden gösteriyor. sonra hop yapmaya başlıyorum mesela bir işe merak sardım, başladım ama devam ettiremedim, yine iç çatışma başladı içimde. bir tarafım ağırdan al acelen yok derken diğer tarafım odaklan sana da meşguliyet olur diyor ve ben hangi taraf baskın bilmiyorum.
instagramda bir sayfa açtım kendimce ilerliyorum hoşuma da gidiyor içerik paylaşmak daha birkaç hafta oldu, yüzümü göstermiyordum bugün bir karar aldım mikrofon falan sipariş edip yüzümü de gösteririm diye ama akşama kadar ya şu görürse ya bu olursa diye düşünüp ondan da vazgeçtim. ya da bir gün içerik üretmeye çok hevesliyken akşamına bu heves gidiyor.
hani diyorlar ya hayat düz çizgide ilerlemez duygularını yaşa, kendine şefkat göster. ben bunu uygulamaya çalışıyorum, yapmadığım veya yapamadığım şeylerde "tamam sakin acelen yok" diyorum ama bu his birkaç dakika falan sürüyor. gün sonunda kendimi bugün de hedeflediğin şeyleri gerçekleştiremedin derken buluyorum. hedeflerim de literally küçük şeyler bu arada.
bir süre sonra bir işe başlayacağım inşallah, ama bu sorgulamaların da hevessizliğin de biteceğini sanmıyorum. yani umarım biter ama ben bu kendimle savaşta olma halinden o kadar yoruldum ki. hangi şeyi yapsam iç sesim yapmadığım veya yapmak istediğim şeyleri aklıma getiriyor. sonra dış sesim de resmen "istediğin şeyleri yaptın da ne oldu?" diye travmalarımı hatırlatıyor. bilmiyorum günlerim bir şeyler yapmaya çalışıp hiçbir şey yapamadan geçip gidiyor ve bundan pişman olacağımı da maalesef biliyorum. acaba üç gün falan sadece ama sadece boş boş duvara baksam çözülür mü? hani diyorlar ya neyi sevdiğinizi bulun, ben bulamıyorum, bulsam da tutunamıyorum. bunun çözümü nedir nasıl hallederim bilmiyorum ama 26 yaşında dışarıdan çok cıvıl cıvıl gözüken bir kadın olarak hayata karşı bu kadar hevessiz bu kadar düşünceler içinde boğulan bir kadın olmak beni çok yordu.