yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (1671)
    • medya (15)

    1671. Çok sevdiğim adamın aslında bir yalancı olduğunu öğrendiğim ve aşırı toksikleşen ilişkimi çok zorlansam da bitirdim. Bana hiç iyi gelmese de alışkanlık mı bağlılık mı bilmiyorum ama bitirmek çok zor oldu. Hayatımı yeniden düzene oturtuyorum. Reformer pilatese başladım, yeniden işe başladım, 1 ay sonra tur ile Fas'a gezmeye gideceğim. Kendimi çok ferah hissediyorum. Kafesten kurtulmuş kuş gibiyim sanki. Hem huzurluyum hem arada o'nu özlesem de dönüşü olmadığını bilmenin rahatlığını yaşıyorum. 

    25 şubat 16:08

    1670. Bazen sevdiklerimin neyin altında ezildiğimi hiç görmediklerini hissediyorum. Eşim önce burdan gitmekm için tutturdu şimdi burada bir sosyal ortamı var diye kalmak için tutturuyor. Bu tabi ki çok güzel ama yani ben ne yapacağımı şaşırdım. 27 yaşımdayım sevdiklerim için en çok da eşim için tüm hayatımı erteledim şimdi artık sıranın bana hiç gelmeyeceğini idrak ediyorum.

    Herkes beni çok seviyor lafta ama herkes de verdiği ya da verme ihtimali olan şeylerin şeceresini tutuyor. Kimseyi mutlu da edemiyorum. Arada kaybettiğim bir hayat var ve hesap sorabileceğim kimse yok. Kızıl haç gibi geziyorum ortada.

    Çok yalnızım çok mutsuzum.

    Eşime dün 1 gün plan yapmak istemediğimi söyledim ve rica ettim bugünü sen planlar mısın. Bugün bir şey düşünmek istemiyorum. Yok abi beceremedi ya en kötü hava soğuk evde sıcak şarap yapalım dersin be adam ya. Bütçe bende, plan bende, bakım bende. Zihnimi susturup uyuyamıyorum artık. Sevdiğim şeylerden de uzaklaştım böyle böyle.

    Artık sırtımı yaslayıp dinlenmek istiyorum. Onca yıllık beraberlikte ilk kez kendimi keşke şöyle şöyle bir adamla birlikte olsaydım derken yakaladım. Bu onu sevmemekten değil, yorgunluktan.

    23 şubat 03:36

    1669. Her şey vazgeçtiğimde geliyor. 

    Herrrr şey. 

    19 şubat 21:25


    1668. en yakın arkadaşımı, dostumu yavaş yavaş kaybettiğimi hissediyorum ya da idrak ediyorum desem daha doğru olacak sanırım. içim o kadar acıyor ki anlatamam.

    sabahlara kadar dertleştiğim iyi kötü her zaman yanımda olan, sığındığım, güvendiğim tek insan ellerimden kayıp gidiyor sanki.

    birlikte hayaller kurduğumuz seneler sonrasına planlar yaptığımız konuşmalarımız kafamda yankılanıyor. hayatımda yeri bambaşka olan arkadaşımı tanıyamıyorum artık, biz kardeşiz deyişleri aklıma geliyor son zamanlarda durup kalıyorum. kendimi o kadar yalnız hissediyorum ki..

    babamın ölümünden kısa süre sonra senin de kaybın oldu ve ben senin acına tam ortak olamadım.. her sorunda birbirimizi tamamlayan biz ölüm gerçeğiyle yüzleşince başarılı olamadık.

    onu ne kadar çok sevdiğini, zamansız gidişini, ölümüne alışamadığını biliyorum ama sadece biliyorum özür dilerim canım arkadaşım.

    19 şubat 03:05

    1667. bu entry daha sonradan kendini imha edebilir emin değilim. bir insanla arkadaş oluyorsunuz -mütevazı olamayacağım- ona vizyon katıyorsunuz. belki sizinle tanışmasa hayatında yapmayacağı şeyleri beraber yapıyorsunuz. bu arkadaşlık ilişkisine emek veriyorsunuz sonra birden dank ediyor; bir bakmışsınız, hep vermişsiniz ama hiç almamışsınız. konuşuyorsunuz. ne yapıyorsun, nasılsın, seni merak ediyorum demekten aciz. hep kendini anlatıyor. bu kadar kolay insan silersem çevremde insan kalmaz diye düşünüyorsunuz ama bazen öyle bir an geliyor ki kendinizi bitirme tamam ama bitirmemenin sana ne faydası olacak derken buluyorsunuz.

    16 şubat 21:47 16 şubat 21:49

    1666. Yazın ve bu ara tatilde bir akrabamın küçük kızına İngilizce dersleri verdim, kız istediği vakit çantasını alıp geliyordu ben de onunla ilgileniyordum,bugün annesi beni gördü (yazdan beri görmemisti ) sana bir şey diyeceğim dedi teşekkür filan edecek sandım. Sen ne yapmıșsın kendine bu kilo ne kaç kilo oldun 80 i de geçmişsindir bence,șu haline bak diyip tüm kusurlarımı saydı. Hiçbir şey diyemedim öyle bomboş baktım konuyu değiştirdim. Yazdan beri çok degismedim aslında. Ama gerçekten çok yoruldum, kendimi bir anlığına sevmeyi bırak hiç sevemedim ama kabullenmeme bile izin vermiyor kimse. Zayıflayana kadar kimsenin gözüne görünmemem gerekiyor sanırım, işin acı tarafı zaten kilolu olduğumu bildiğim için yeterince "görünmemeye" çalışıyorum hayatımın her alanında.

    1 şubat 04:10

    1665. yine 6 şubat geliyor. antakya yok. keyifle gezdiğim, neşeyle vakit geçirdiğim, anılar biriktirdiğim sokaklar yok. yeniden inşa ediliyor antakya. ama sevdiklerimiz öldükten sonra, anılarımızın geçtiği hiçbir sokak hiçbir yer kalmadıktan sonra inşa edilse ne edilmese ne. yabancı bir yer gibi sanki antakya. hani düşünün bir. çocukluğunuzun geçtiği sokaklar yok. ilk aşık olduğunuz veya aşkınızla gizli saklı buluştuğunuz yer yok. okuduğunuz okul, en sevdiğiniz sokak lezzetini yapan yer yok. ileride çocuğunuz olup anne-baba sen nerede okudun, nerede doğdun, nerede o binalar, dedemin nenemin seni elinden tutup gezdirdiği sokaklar nerede diye sorsa gösterebileceğiniz hiçbir yer yok. bebeklik çocukluk fotoğraflarınız, ilkokuldan ortaokul ya da liseden kalan hatıra eşyalarınız yok. geçmişiniz sıfırlanmış gibi. düşünün. hiçbiri artık yok. anne babanız yok kardeşiniz çocuğunuz eşiniz yok. deprem hepsini alıp götürmüş. tüm bu hisler üşüşüyor ruhuma. ve o binaların yıkılmasına ve o kadar canın yitip gitmesinden sorumlu olup ceza almayanları lanetliyorum. allah ne kendilerine ne geleceklerine gün yüzü göstermesin.

    31 ocak 16:25


    1664. ben yine kendi kendime konuşuyormuş gibi hissediyorum ama burası da günlük başlığı, o yüzden uygun olduğunu düşünüyorum.

    başıma o kadar garip bir şey geldi ki, öyle bir kandırıldım ki. trajedik bir olay. gülsem mi ağlasam mı bilemeyeceğim kadar tuhaf bir durum yaşadım. hem detaylı hem de özel olduğu için yazamıyorum ancak merak edenleri mesaj kutuma beklerim, belki de fikir almak iyi olur.

    kendime ve süslülere not: günümüzde insanlar çok güvenilmez, temkinli olmak her zaman en iyisi. 

    31 ocak 09:50

    1663. Sevgili süslü sözlük günlük, ferman gibi entry yazma ne zaman yaygınlaştı? Çoğumuzun telefon ekranından okuduğunu düşündürsek ekranı 5 kez kaydırıyorum entry bitmiyor. Ya sabır ayrıca(gizlinot: Biraz da reklamlar)

    15 ocak 16:17

    1662. (no: 1353046)

    Evet kızlar. Başka birini anlatayım bu kez de.

    Bununla da dün yazışmaya başladık ekşi sözlükten. Sonra merak etmiş görünüşümü. ne dicem e madem görelim birbirimizin neye benzediğini. paylaştım ben de Instagram profilimi. istek attı. Ordan yazışmaya başladık. Birkaç bir şey sordu, cevap verdim. 15 dk falan böyle konuştuk Instagram üzerinden derken son mesajıma cevap yazmadı. Gönderildi'de kaldı. Akşam boyunca bakmadım ben de.

    Biraz önce uzandım öyle. Bir baktım beni hem sözlükten, hem Instagram'dan engellemiş asdfghjk.

    Birinden hoşlanmamak herkesin en doğal hakkı. Buna asla lafım yok. Ama bu adam 38 yaşında, dün bana bir ton dil döktü dünyanın en ermiş erkeğiymiş gibi. Çizdiği imajla şu davranışını kıyaslayınca hala erkeklere çok çabuk güvenen bir aptal olduğum sonucuna vardım onun it oğlu it olması gerçeğiyle birlikte.

    Bakın ben şimdiye kadar hoşlanmadığım bir erkeğe dahi bunu yapmadım. En fazla sessizce arayı açıyorum.

    Gerçekten bu erkekler çığrından çıkmış. Hiçbir şeyin adabını bilmiyorlar. Çok haksız geldi şu karşılaştığım tavır. Sanki bunlar kadın oldu, biz erkek.

    işn kötüsü bu davranışların acısını sonraki tanıştıklarımdan çıkarıyorum ve potansiyel ilişkilerimi baltalıyorum farkında olmadan. Hak edene güvenemiyorum sonra.

    Onun bunun çocuğu, it oğlu it. 2 güne unuturum ama ne tiplerle uğraştığımı görün diye yazdım.

    9 ocak 00:28 9 ocak 00:30