25614.
kendimle yüzleşme mektubumdur.
ben kendimi artık kabul ettim. evet, tam şu an. süreçleri yönetmelerde yetersiz olduğumu, hayattan korkup kabuğuma saklandığımı kabul ettim. bir süredir, uzun bir süredir maskeli depresyonla mücadele ediyormuşum aslında. eminim farkında olmadığım zibilyon tane daha mental sıkıntım vardır. hiçbir zaman sağlıklı ve güçlü bir psikolojimin olmadığını ve ne kadar çabalasam da olmayacağını kabul ettim. çünkü yoruldum. kendini sev kisveleri adı altında yapılan olumlamalardan da yoruldum. evet çabaladım, ama birçok şey elimde değildi. ama şimdi bakıyorum bir bakıma elimdeydi de. kendimi yeterince zorlamadım ve bunun tek sebebi içimden gelmemesi. evet o işle ilgilenmek içimden gelmedi, o kursu bitirmemek, o sertifikayı almamak. ve bunların altında yatan sebepleri aramaktan da yoruldum. ben sanırım düpedüz tembellik yapmak istedim ve yapıyorum da. belki de hayatımda ilk kez. ama kafam bunu da onaylamıyor, dürtüyor; ama o isteği motivasyonu bulamıyorum. işte iç çatışmalarım da böyle böyle hiç bitmiyor. ama dedim ya ben gerçekten artık normal bir mental yapıya sahip olacağıma olan inancımı kaybettim.
bana göre bütün bu sorunların tek çözümü elde tutulabilir bir amacının ve biraz da sosyal çevrenin olmasıydı. sosyal olasım da gelmedi, girdiğim her ortamda bir süre sonra kendimi boşluğa bakarken görmekten de yoruldum, kendime hedef ve amaç seçmeye çalışmaktan da yoruldum. olmadı çünkü. olmuyor. içimden gelmiyor.
bir kere bir hayalime çok anlam yükledim ve o hayal beklediğimden daha fazlasıyla gerçekleşti. ama keşke gerçekleşmeseydi dediğim kadar kötü şeyler yaşattı bana. sonra ben artık hiçbir şeye heveslenemez oldum. isteklerim var, olursa mutlu olacağım şeyler, ama hiçbir şeye tutkuyla bağlanamıyorum, bir hayali peşinden koşacak kadar kuramıyorum. çünkü kelimenin tam anlamıyla içimden gelmiyor. en basit yapmam gereken şeyleri bile yapmak çok zor geliyor. bu neyin bıkkınlığı bilmiyorum.
içimde bir şeyler koptu ve bunu sorgulamıyorum artık. canımın hiçbir şey yapmak istemediğini ve bu yüzden beni suçlayan iç sesimi de kabul ediyorum. hiçbir zaman düzelmeyen cildimi de kabul ediyorum.
çok yoruldum süslüler. yaşadığım o hayal kırıklığından sonra şükretmeye, hayırlısını istemeye söz verdim. evet bu mentalimi bir noktada iyileştirdi ama ben artık somut bir şey istiyorum. gökten güzel bir şey insin. çünkü ben hep kendi kendimi iyileştirmeye ve mutlu etmeye çalıştım. yalnız büyüdüm, bir şeyleri hep kendim öğrenmeye çalıştım düşe kalka. bu son yaşadığım şeyden sonra kendimi iyileştirmek yine bana düştü. isterdim ki konserlere gidip kafamı dağıtacağım bir arkadaş grubum olsun, isterdim ki o çocuğun acısını atmak için bu kadar çabalamayayım, karşıma benim de sevebileceğim heyecanlanacağım birisi çıksın, bir sosyal çevrem olsun. olmadı. ben çabaladıkça adım attıkça da hayat benimle inatlaştı resmen. ama dedim ya kabul ediyorum. battı balık yan gider.
şimdi bunu okuyan birisi belki hayatta birçok şeyimi kaybettiğimi falan düşünebilir, umutsuz olduğumu belki. çok şükür ailem var, sağlıklıyım ve biliyor musunuz kpss derecem bile var. ama ne atama konusunda bir heyecan var içimde, ne yeni yaşamıma dair bir umut, bir kıpırtı. ben o kıpırtıyı hep kendim yarattım, bir hayal bir amaç buldum ve ona tutundum. işler yolunda gitmedikçe hayal kurmaktan da uzaklaştım. ben sanırım kendim için çabalamaktan hep kendi kendimi mutlu etmeye çalışmaktan yoruldum. iyi bir aşkın hasretini öyle çekiyorum ki. sevdiğin kişi tarafından sevilmek nasıl bir duyguydu unuttum, sahiplenilmek, merak edilmek. ben artık bunlarla tatmin olmak istiyorum. ne bir sertifika, ne bir kurs, bunlar beni artık tatmin etmiyor. yüreğim kendiliğinden kıpırdasın istiyorum çünkü o tutkuyu, o duyguyu çok özledim.
26 yaşımda bir şeyler için bu kadar umutsuz olmak istemezdim. ama ne bir sosyal hayatım var ne o sosyal çevreyi kurmak isteyeceğim insanlarla tanışıyorum. olmuyor yani bir noktada kopuyor bağlar, oluşturmaya çalıştığında elinde kalıyor. üzgünüm. kız kıza yapılan pijama partilerine, beraber gidilen konserlere özeniyorum. birinin seni merak etmesine, seni sevmesine, üstüne titremesine özeniyorum. yıllardır gerçekten psikolojimi düzeltmeye çalışıyorum. tam bir yerde düzen kuruyorum, yok olmuyor. ben artık kişisel gelişmek istemiyorum. hayatı olağan yaşamak istiyorum. ortak zevklerimin oldugu insanlarla bir araya gelmek istiyorum. sırf bir sosyal çevrem olsun diye zorlama durmak istemiyorum. işlerimi yetiştirmek istiyorum kendimi dinlemek değil. bir olaya, bir kişiye anlam yüklemek istemiyorum. diğer insanlar ne yapıyorsa o şekilde yaşamak istiyorum.
kurban psikolojisine girmeyi sevmem ama evet şu an giriyorum. hayat, o yaşattığın hayal kırıklığı benden çok şey götürdü. benden aldıklarından çok daha fazlasını bana geri ver lütfen. beni en mutlu edecek ve en kolay şekilde. buna öyle çok ihtiyacım var ki.
6 mart 01:23
6 mart 01:27