yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (25615)
    • medya (187)

    25615. Kendimi hissetmiyorum. Daha doğrusu yaşadığımı hissetmiyorum. 1 senedir iş arıyorum ilk zamanlarda iş bulamıyorum diye stres yapıyordum artık o konuda da saldım stresim eskisi gibi yok. Çok istediğim bir iş vardı binbir çabama rağmen olmayınca sanırım kendimi de kapadım tamamen. Çevremdeki birçok insanın işleri yolunda gayet tıkırında ilerlerken ben daha hala ilk aşamayı geçemedim hayatımda. Hele de çaba sarf ettiğim şeylere başkasının benim kadar çaba sarf etmeden oraya ulaşması çok dokunuyor bana. Kafamda hep "ben bunun için mi okudum?" Cümlesi dönüp duruyor. Mt ve genç yetenek programlarına başvuruyorum alan farklılığından eleniyorum ve çığlık çığlığa bağırmak istiyorum. Ya gönüllü olarak bile bulamıyorum hatta öyle diyeyim.

    Yeni mezuna işi sen vermezsen, o vermezse biz nasıl deneyim kazanacağız? Zaman ilerledikçe bizim yaşımız da ilerliyor başvuru yapamayacak duruma geliyoruz bazı ilanlara. O kadar bunaldım ve sinirlerim bozuldu ki sözlük.

    Artık bir şeylerin yolunda gitmesine ihtiyacım var çok bunaldım.

    8 mart 06:15

    25614. kendimle yüzleşme mektubumdur.

    ben kendimi artık kabul ettim. evet, tam şu an. süreçleri yönetmelerde yetersiz olduğumu, hayattan korkup kabuğuma saklandığımı kabul ettim. bir süredir, uzun bir süredir maskeli depresyonla mücadele ediyormuşum aslında. eminim farkında olmadığım zibilyon tane daha mental sıkıntım vardır. hiçbir zaman sağlıklı ve güçlü bir psikolojimin olmadığını ve ne kadar çabalasam da olmayacağını kabul ettim. çünkü yoruldum. kendini sev kisveleri adı altında yapılan olumlamalardan da yoruldum. evet çabaladım, ama birçok şey elimde değildi. ama şimdi bakıyorum bir bakıma elimdeydi de. kendimi yeterince zorlamadım ve bunun tek sebebi içimden gelmemesi. evet o işle ilgilenmek içimden gelmedi, o kursu bitirmemek, o sertifikayı almamak. ve bunların altında yatan sebepleri aramaktan da yoruldum. ben sanırım düpedüz tembellik yapmak istedim ve yapıyorum da. belki de hayatımda ilk kez. ama kafam bunu da onaylamıyor, dürtüyor; ama o isteği motivasyonu bulamıyorum. işte iç çatışmalarım da böyle böyle hiç bitmiyor. ama dedim ya ben gerçekten artık normal bir mental yapıya sahip olacağıma olan inancımı kaybettim.

    bana göre bütün bu sorunların tek çözümü elde tutulabilir bir amacının ve biraz da sosyal çevrenin olmasıydı. sosyal olasım da gelmedi, girdiğim her ortamda bir süre sonra kendimi boşluğa bakarken görmekten de yoruldum, kendime hedef ve amaç seçmeye çalışmaktan da yoruldum. olmadı çünkü. olmuyor. içimden gelmiyor. 

    bir kere bir hayalime çok anlam yükledim ve o hayal beklediğimden daha fazlasıyla gerçekleşti. ama keşke gerçekleşmeseydi dediğim kadar kötü şeyler yaşattı bana. sonra ben artık hiçbir şeye heveslenemez oldum. isteklerim var, olursa mutlu olacağım şeyler, ama hiçbir şeye tutkuyla bağlanamıyorum, bir hayali peşinden koşacak kadar kuramıyorum. çünkü kelimenin tam anlamıyla içimden gelmiyor. en basit yapmam gereken şeyleri bile yapmak çok zor geliyor. bu neyin bıkkınlığı bilmiyorum.

    içimde bir şeyler koptu ve bunu sorgulamıyorum artık. canımın hiçbir şey yapmak istemediğini ve bu yüzden beni suçlayan iç sesimi de kabul ediyorum. hiçbir zaman düzelmeyen cildimi de kabul ediyorum. 

    çok yoruldum süslüler. yaşadığım o hayal kırıklığından sonra şükretmeye, hayırlısını istemeye söz verdim. evet bu mentalimi bir noktada iyileştirdi ama ben artık somut bir şey istiyorum. gökten güzel bir şey insin. çünkü ben hep kendi kendimi iyileştirmeye ve mutlu etmeye çalıştım. yalnız büyüdüm, bir şeyleri hep kendim öğrenmeye çalıştım düşe kalka. bu son yaşadığım şeyden sonra kendimi iyileştirmek yine bana düştü. isterdim ki konserlere gidip kafamı dağıtacağım bir arkadaş grubum olsun, isterdim ki o çocuğun acısını atmak için bu kadar çabalamayayım, karşıma benim de sevebileceğim heyecanlanacağım birisi çıksın, bir sosyal çevrem olsun. olmadı. ben çabaladıkça adım attıkça da hayat benimle inatlaştı resmen. ama dedim ya kabul ediyorum. battı balık yan gider.

    şimdi bunu okuyan birisi belki hayatta birçok şeyimi kaybettiğimi falan düşünebilir, umutsuz olduğumu belki. çok şükür ailem var, sağlıklıyım ve biliyor musunuz kpss derecem bile var. ama ne atama konusunda bir heyecan var içimde, ne yeni yaşamıma dair bir umut, bir kıpırtı. ben o kıpırtıyı hep kendim yarattım, bir hayal bir amaç buldum ve ona tutundum. işler yolunda gitmedikçe hayal kurmaktan da uzaklaştım. ben sanırım kendim için çabalamaktan hep kendi kendimi mutlu etmeye çalışmaktan yoruldum. iyi bir aşkın hasretini öyle çekiyorum ki. sevdiğin kişi tarafından sevilmek nasıl bir duyguydu unuttum, sahiplenilmek, merak edilmek. ben artık bunlarla tatmin olmak istiyorum. ne bir sertifika, ne bir kurs, bunlar beni artık tatmin etmiyor. yüreğim kendiliğinden kıpırdasın istiyorum çünkü o tutkuyu, o duyguyu çok özledim. 

    26 yaşımda bir şeyler için bu kadar umutsuz olmak istemezdim. ama ne bir sosyal hayatım var ne o sosyal çevreyi kurmak isteyeceğim insanlarla tanışıyorum. olmuyor yani bir noktada kopuyor bağlar, oluşturmaya çalıştığında elinde kalıyor. üzgünüm. kız kıza yapılan pijama partilerine, beraber gidilen konserlere özeniyorum. birinin seni merak etmesine, seni sevmesine, üstüne titremesine özeniyorum. yıllardır gerçekten psikolojimi düzeltmeye çalışıyorum. tam bir yerde düzen kuruyorum, yok olmuyor. ben artık kişisel gelişmek istemiyorum. hayatı olağan yaşamak istiyorum. ortak zevklerimin oldugu insanlarla bir araya gelmek istiyorum. sırf bir sosyal çevrem olsun diye zorlama durmak istemiyorum. işlerimi yetiştirmek istiyorum kendimi dinlemek değil. bir olaya, bir kişiye anlam yüklemek istemiyorum. diğer insanlar ne yapıyorsa o şekilde yaşamak istiyorum.

    kurban psikolojisine girmeyi sevmem ama evet şu an giriyorum. hayat, o yaşattığın hayal kırıklığı benden çok şey götürdü. benden aldıklarından çok daha fazlasını bana geri ver lütfen. beni en mutlu edecek ve en kolay şekilde. buna öyle çok ihtiyacım var ki.

    6 mart 01:23 6 mart 01:27

    25613. Ramazan davulcusu olayından nefret ediyorum. Güzeller güzeli uykumdan o dangıdı dan dan sesi ile uyanınca kalkıp mahalleyi ateşe veresim geliyor. 

    Kardeşim eskiden alarm yokmuş, saat yokmuş, telefon yokmuş, davul çalalım da el alem uyansın sahurunu yapsın demişler. 

    Yıl 2025. Sen oruç tutacaksın diye ben neden sabah 03.38 de savaşa gider gibi davulla uyanmak zorundayım? Ve yine soruyorum, neden beni uykumdan uyandırdın diye sana bahşiş vereyim? 

    Sahur yapmak isteyen kursun alarmını yatsın kardeşim. 

    Çoluklu çocuklu aileleri düşünemiyorum bile, düşünsene, 5 aylık bebeni uyutmuşsun, mis gibi uyuyor, adamın biri karga bokunu yemeden kalkmış çocuğun camının önünde davul çalıyor. Nedir ya bunun mantığı?

    3 mart 03:42


    25612. Bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama muhteşem bi aşka düşmeyi resmen takıntı haline getirdim, asla bulabileceğimi düşünmüyorum ama yalnızlıktan midem bulanıyor artık

    25 şubat 23:57

    25611. (no: 1353563) Buradaki tip, Bana yazmak zorunda kaldı. Öfkemi kusup ben engelledim bu sefer. Kız tatminden ölücem tutun beni.d

    (no: 1353046) Bu da haftalardır adamakıllı yazmayıp geçen gün gece yarısına 10 dk kala orda kar yağıyor mu diye soruyor. Ya sabır ya. Ertesi gün cevap verdim, Birkaç şey konuştuk sonra konuşma azalarak sessizliğe gömüldü. Hani muhabbeti derinleştirme niyeti olsa karşılık verecektim ama böyle bir çabası da yok. Niye boş boş yazıyor anlamıyorum. Ne istediğini bilmiyor sanırım. Bir daha görüldü yapıp bırakacağım.

    21 şubat 14:20 21 şubat 14:33

    25610. Hayatta denk geldigim en tatlı adam eski sevgilimdi ama onla da başka sebeplerden olamadık.

    Of niye her erkek kişisinde kritik bir şey hep eksik oluyor ya.

    En son 40'a doğru one night stand ilişkiden çocuk yapıp kendim büyütücem yeminle. bu aklı fikri seks olan canlılardan bıktım.

    18 şubat 13:17

    25609. Bebekliğini hatırladığım kuzenim bile sevgililer gününde sevgilisiyle fotoğrafını paylaşmış Instagram'da.

    Bana düşense, sabah mesajla sevgililer günümü kutlayan daha hiç görüşülmemiş olan flörtle 2 saat sexting yapmak asdfgjkl. Aşkta Yüzüm gülmedi anacım koca ömrümde. Her 14 Şubat vaziyet aynı.

    Bu arada adam milletin kadınlarının öyle etrafı anlık olarak çekmiş oldukları dandik fotoğraflı entry'lerini favlamış gün içinde. Bunların hesabını şu an soramam ama yazdım kenara. Unutmam eğer zaman içerisinde devam edersek.

    Hiç güven vermiyor. ben bunu yola getirebilecek miyim acaba bilmem. Gerçi daha görüşmedik, hoşlanıp hoşlanmayacağımdan bile emin değilim ama nerdeyse gelinlik bakıcam.d.d Bu sadece bana mı özgü?

    Benim hayatta gördüğüm kadarıyla Böylesini kimse yola getiremiyor. En son her şeylerini sineye çeken birinin başını yakıyorlar ama hayırlısı. Bir yandan da diyorum ki tüm ön yargıları bırak. Sınıflandırma. Kasma, kendine güven. Beklentilerinde açık ol ama stratejilerini açık etme.

    15 şubat 00:19


    25608. Kendimi son zamanlarda yetişkinliğin yükü altında ezilmiş hevesini kaybetmiş hissediyorum. Yetişkin olmaya dair işler, yetişkinliğe yakışan ciddi meşgaleler beni boğup boğup duvaraya atıyor. Bu durumdan bı nevze olsun sıyrılabilmek için her zmaan yaptığım gibi ya ergenliğime ya da çocukluğuma sarilacagim. Bu sefer tercihimi ergenlikten yana kullandım. Bu hafta Supernatural'in ilk 6 sezonunu izleyip, dan Brown ve Stephen king'den seçtiğim kitapları okuyup, alacakaranlık serisini izleyeceğim. Bunlar bana iyi gelecek yaralarımı saracak (umarım)

    4 şubat 16:40

    25607. okumayacakmışız.

    bunu buraya yazarken utanıyorum ama okuyunca bir yerlerde huzura ermemizin tarihi 1980-2000ler arasında kalmış. (kastım üniversite okumak bu arada) çalışan annelerimizin elde ettiği başarıyı şu an aynı miktarda çalışarak elde etmemiz mümkün değil. bize demeç veren patron, hoca, aile büyüğü kim varsa hepsinin kariyer başarısı ülkede 5 üniversite varken ve üniversite sınavına giren kişi sayısı 300.000ken elde edilmiş başarılar. zaten okula girmek bile kariyer garantisi veriyordu onlara, mezun olunca da ülkede totalde o meslek grubunun yıllık mezunu 200 kişi oluyordu. şimdiyse sadece 1 okulun o bölümden senelik verdiği mezun sayısı o kadar. acayip bir rekabet var ve bunun arasında yitip giden bir sürü hayat var. bazen yaptığım, aldığım, çalışarak kazandığım ne varsa hepsi olmasaydı da koca parası yiyip reels çekerek geçirse miydim günlerimi diyorum.

    13 ocak 10:33

    25606. Galiba aşık oldum ya. Göz göze gelince on yüz milyon baloncuk yutmuş gibi hissediyorum. 

    7 ocak 14:10