1.
hayvanlar aleminde en çok acıdığım. bir çeşit deniz canlısı ya da böcüğü.
canlı satılır, restoranlarda balıkların yanında kıskaçları bağlanmış şekilde bekletilirler. her gördüğümde içim cız eder. tatları bu şekilde daha güzel olduğu için canlıyken kaynar suya atılarak pişirilirler.
yemem, yanımda yedirmem, yiyenle iletişimimi keserim.
ukte: hypatia
edit: haftasonları pek sözlüğe girmediğimden açtığım başlığın yarattığı sansasyondan habersiz sakin sakin takılıyordum. umarım bu vesileyle modlar başlık taşıma yetkimizi geri verirler. bir ikincisi ne zaman hayvan haklarıyla ilgili bir şey söylense, ama sen de et yiyoson diyen, ya da bitkilerin canı yok mu diyen ya da insanlar da acı çekiyo her gün bebekler ölüyo diyen bir "akıllı" çıkar. sallamamak lazım.
11 ağustos 2017 13:26
13 ağustos 2017 16:37
2.
patiko'ya katılıyorum.Canlı canlı kaynar suya attıkları için yemem.Aslında canlı kaynar suya atmasalar da yiyemem.Yanlış anlaşılmasın görüntüsünden korkuyorum.Masada koskocaman,tupturuncu akrep gibi.Ne bileyim elimde değil.Hayatımda hiç yemedim yemeyi de düşünmüyorum.
12 ağustos 2017 12:34
12 ağustos 2017 12:35
3.
Çok lezzetli bir kardeşimiz.
Canlı pişirildiği doğrudur ancak çoğu yerde sırt kabuğunun baş kabuğuyla birleştiği aralığa bir bıçak darbesi vurularak öldürülüp ardından derhal suya atılır çünkü tencereden uzanabilir. Ayrıca yazık günah canlı canlı pişmek nedir offf.
Henüz vegan yahut vejetaryen olmayı başaramadığım için deniz ürünü dahil hayvansal ürünleri de tüketiyorum ancak ıstakoza acımadan evvel tavuğa, danaya acıyın. İnanın daha korkunç yetişme şartları. En azından bir yetiştirme alanında, ıstakoz çiftliğinde, alanında dolanan ıstakozun lüksüne sahip olmayan ve kendini taşıyamayan bacakları ile hücrelerde hormon yiyerek besilenen ineklere acıyın.
4.
oldukça güçlü bir afrodizyak etkisi olduğu bilinen ve bazı kişiler tarafından bu nedenle de tüketilebilen bir deniz canlısı. ıstakoz insan sağlığı açısından düşünülürse önce öldürülüp, daha sonra suya atılarak pişirilip yenebilen bir canlı değil ne yazık ki. bu şekilde sıcak suya atılarak piştikten sonra bazı yerlerde ekstra bir de fırına verilip, daha sonra özel sosuyla birlikte servis edilen oldukça meşakkatli ve bu yüzden de son derece zengin bir görüntüye sahip bir yemek haline dönüşür. sırf sofrasında o görüntüyü arzuladığı için ıstakoz sipariş eden insanlara da rastlamak mümkün aslında. bir zamanlar yüzüne dönülüp de bakılmayan ıstakoz, artık yenilen mekana göre de değişmekle birlikte belli çevreler tarafından tam bir zengin yemeği halini almış durumda. hatta türkiye'de birçok kişi gibi ıstakoz denince benim de ilk aklıma, bir dönem abd'den ıstakoz ithalatı yapması ve onları burada lüks otellere satarak kendine yeni bir iş kapısı aralamasıyla sema çelebi geliyor tabii.
ıstakoz iyi bir şekilde pişirildiğinde etinin tadını seveni de çok, benim gibi sadece karşıdan izlemekle yetineni de. bu arada suya atıldıkları anda çıkan sesin, sıcak su nedeniyle kabuklarından geldiğini bilsem bile, yine de o sesi duyunca içim bir gıcıklanır. bu arada tıpkı zürafalar gibi ıstakozların da ses telleri yoktur. suya atıldığı anda çıkan o bize çığlık gibi gelen sesin asıl nedenini öğrenince başta biraz garipsemiştim tabii.
her şey tamam da kalkıp da konuyu ıstakozdan sonra bir şekilde pms'e getirmek ve bu ikisi arasında bir ilişki kurmak şahsen benim kırk yıl aklıma gelmezdi.
(bkz: süslülerin anlam veremediği şeyler )
5.
Çok lezzetli bir deniz ürünü kardeşimiz. Löpür löpür mis.
6.
pişirilirken canlarının acıdığına dair çeşitli kaynaklarda yazılar var. bir örneği için zaten yazıda dendiği gibi kurtulmaya çalışmak istemelerinden az dahi olsa bir acı çektikleri belli diye düşünüyorum. bu konu hakkında detaylı bilgi sahibi değilim ama yaşadıkları insanınki kadar büyük bir acı olmasa bile bir hayvanın sırf insanlar yesin diye canlı canlı kaynar suya atılıp öldürülmesine fazlasıyla karşıyım.
edit: bilimsel sebeplere girilmeden gözleme dayalı olarak bile belli bir acı yaşadıkları ortada. bir insan yer ya da yemez kendi vicdanına kalmış ama bende yiyenlere saygı duyamam. bu da bana kalmış. çünkü bu bir inanç değil.
13 ağustos 2017 14:29
13 ağustos 2017 15:15
7.
Deniz ürünlerinden hoşlanmıyorum daha önce hiç istakoz yemedim yemeyi de düşünmüyorum vejetaryen değilim.
Istakoz daha lezzetli olsun diye değil toksik etkisi olmasın diye canlı pişirilir. Acıyı hissetmezler çünkü bu canlı grubunun sinir sistemi gelişmemiştir. Bir bitki, mantar kopardığınızda o da acı hissetmez canlı olmasına rağmen.
Istakoz yiyenleri cani olarak sınıflandırmak bence çok yanlış.
Canlı pişirilmesiyle cansız olması arasında bir fark olmadığı için tavuk mantar yemekle istakoz arasında da bir fark yok gözümde. Herkes inanışı doğrultusunda her şeyi yiyebilir kimseye de laf düşmez.
Afiyet olsun efendim.
8.
O kadar çok girdi gördüm ki konu hakkında bunu yazmak istedim. Aslında araştırma yapmadan önce de fikrim vardı. Deniz canlısı ve omurgasız. Eklem bacaklılar gibi olduğu için sinir sisteminin olmadığını düşündüm. Yani tabiki var, ama çok ilkel. Solucanlarda olduğu gibi halka sistemi vardır belki diye düşündüm. Nitekim okudum ve öyleymiş. Onlarında ganglia adı verilen hücreleri varmış sadece, vücutları da halka yapısındaymış. Beyin korteksleri olmadığı için, hissetme gibi işlevleri yokmuş.
Ben yemedim. Canlı pişirmek evet abest dursada, su dışında kalınca asıl kendi kendilerini zehirlemelerine engel olması da iyi. Ben aslında neden yazdım, birbirimize itham da bulunmadan önce gerçekten araştıralım.
9.
847478626 kere engellemeye calisip engelleyemedigim baslik. "Suslu akisinda ne isi var? " dedigimdir :(
13 ağustos 2017 16:00
13 ağustos 2017 16:01
10.
Istakoz kraliçesi sema çelebiden reklam mı aldık sorusunu sorduran başlıktır efendim.